Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Alfa kadın olmaya gerek var mı?

Yazar ve ilişki danışmanı Candan Ünal, alfa kadını mercek altına alıyor. Bambaşka bir bakış açısıyla alfa kadın nedir, gerçekten böyle bir kadın olmaya gerek var mı sorularını cevaplıyor.

Öncelikle Alfa kadını zorlu ve çetin bir iş yaşamının içinde olacakmış. Aynı zamanda ev işleri, çocuk yetiştirme ve sosyal hayat konusunda da dengeyi kurmuş olacakmış. Eh, fena değil, bizim çalışan kadınlarımızın çoğu bunu becerebiliyor zaten. Bununla bitse canımı yiyin de bitmiyor. Alfa kadını olmak için bir kere giyim kuşam kuralları var. İlk ve en önemli özellik, yüksek topuklu ayakkabı.(Sitemiz okuyucularına cuk oturdu, buradan yırttık!) Düz, topuksuz ayakkabı giymek, ben sıradan biriyim, hayatım başarısızlıklarla dolu anlamına geliyormuş. İkincisi, mutlaka çok pahalı ve marka olan bir çantası olacakmış. O çantalar benim evin kirası kadar, nasıl olacaksa?

Üçüncüsü, yine pahalı ve marka cep telefonu elinde, o da yetmeyecek kulağında bluetooth kulaklığı takılı olacakmış. Çekici, seksi ve zayıf vücudu, marka kıyafetleri ve gözlerinde bilmem ne marka gözlüğü olacakmış.

Şimdiye kadar olan kısım zaten bir çoğumuz için hayal. Kendi adıma söyleyeyim, para ile ilgili olan kısımları çözdük diyelim, şu çekici ve zayıf vücut işini nasıl yapacağız?

Asıl sorun ise şimdi başlıyor: Alfa kadını, bir Beta erkeği ile birlikte olurmuş. Beta erkeği şu oluyor. Adam bütün gün evde yan gelip yatıyor, sözüm ona evden çalışıyor, kolunun altında bir sörf tahtası, kadın işte yırtınırken, o Miami sahilinde keyif yapıyor, altında kot pantolon ve boynundan geçirilmiş spor çanta ile vücuduna yapışan tişörtü, yüzünde ise “baby face” dedikleri seksi ama yaramaz çocuk ifadesi olan yaşı genç adamlar Beta erkek sınıfına giriyor. Yani, bir adette bu modelden bulacaksınız.

Bütün bunları yaparsanız, size Alfa kadın diyecekler. Şimdi düşündüm de aslında nerdeyse hepimiz Alfa sayılırız. Bak şimdi, çalışmaksa çalışıyoruz. Büyük ihtimalle boşadığımız ya da boşamayı gönülden istediğimiz bir kocamız ve ondan yadigar çocuğumuz da var. Buraya kadar uydu. Temizlik ve ev düzeni dersen kimse bizim gibi yapamaz. Sosyal hayatımız da var; yan komşu, akşam çaya gelen arkadaşlar, mecburi akraba ziyaretleri, kimse bizim gibi sosyal olamaz.

Şimdi gelelim aksesuar kısmına. İş yerinde torbanın içinde duran düz pabuçlarımıza rağmen, işe gelirken ve düğünlerde giymek üzere satın aldığımız bir yüksek topuklu ayakkabımız var. Cep telefonu bizde zaten lüks sayılmaz hatta şebeke tasarrufu yüzünden birkaç tane var. Bluetooth kısmına gelince hayati tehlikeden dolayı takamayız. O kulağımızda yolda yürürken, karşıdan hızla gelen ve korna yerine arabada müziğin sesini açmayı seçen bir öküz arkadaş bizi altına almasın diye tetikte olmalıyız.

Çanta desen bizim pazardan aldığımız çantalar zaten marka, en azından üstünde öyle yazıyor. Taklit, maklit kim anlayacak. Marka kıyafetimiz olmasa da markaymış gibi taşıyabildiğimiz bir ruhumuz var. Eh işporta gözlüklerimiz de çeşit çeşit. Zaten yıllardır tüm medya organları, 0 bedene taktıkları için mutfak masrafından kısıp estetiğe yatırdık, hepimiz birbirimize benziyoruz. Orda da sorun yok. Buraya kadar hala Alfa kadını durumumuz sürüyor da, ben şimdi şu adamı nerden bulacağız onu düşünüyorum.

Buldum! Köylerden birine gidelim. Kahvede pişpirik oynayan yağız delikanlılardan birini alalım. Ayağına bir kot, üste body, sörf tahtası yerine de tavlayı verdik mi kolunun altına, bu iş tamamdır. Kalkın kızlar, herkes gara, ilk otobüs nereye gidiyorsa ona binip bulalım şu köyden Beta erkeklerimizi.

Aman, benim ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor herhalde, koskoca Alfa kadınına otobüsle gitmek olur mu? Kalkın havalimanına!

Peki, siz alfa kadını olmak hakkında ne düşünüyorsunuz? Aşağıdaki forma yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Candan Ünal / İlişki danışmanı

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Aldatıldığınızı nasıl anlarsınız?

İlişkilerde en kötü ayrılık aldatılarak olanıdır. Genelde ilişkilerde aldatan taraf erkek oluyor. Fakat son yıllarda bu durum tersini gösterdiğini, araştırmalara dayanarak söyleyebiliriz. Ama yine de erkekler aldatma yüzdesinin büyük kısmına sahip. Ömür boyunca bir ilişkide kalmak erkek için bir sorun olabiliyor. Erkeklere neden aldattıklarını sorduğunuz zaman ya “bir kadınla bir ömür geçer mi?” ya da “ihtiyaçlarımı karşılayamıyor” gibi ucuz cevap almanız oldukça normal. Neden aldattıklarını anlamak için onların önce psikolojilerine, daha sonra da arkadaş çevrelerine bakmanız gerekiyor. Çünkü erkekler genellikle arkadaş çevresine uyum sağlama, onların karşısında “küçük düşmeme” gibi iç güdüler ile hareket ederler. Hal böyle olunca da aldatma eylemini isteyerek veya istemeyerek gerçekleştirirler.

Peki siz ilişkinizde, karşınızdakinin sizi aldattığını nasıl anlarsınız? Hastalıklarda olduğu gibi, ilişkilerde de bu tarz durumlarda erken teşhis hayat kurtarır nitelikte. Erkenden öğrendiğiniz aldatılma durumuna, erken çözüm bulmanız size fazla vakit kaybetmeden sonuca varmanızı sağlayacak ve o arada boşa zaman kaybı yaşamayacaksınız. Ruh sağlığınızı düşünerek aldatıldığınızı nasıl anlarsınız başlığı altında birkaç tüyo vermek istedik.

Aldatılan kadın ne yapmalı?

Aldatanları ele veren detaylar

Önce klasik yöntemlerle başlayalım;
•Artan iş yoğunluğu. (iş saatlerinin artması, toplantıların uzaması vs.)
•Kendisine fazla vakit ayırmak istemesi. Önceden kendisini beğenmeyip veya kendisiyle çok ilgilenmeyen biri sürekli ayna karşısında fazla vakit geçirip, kendisine ve bakımlarına önem veriyorsa bu bir işaret olabilir.
•Ona daha şefkatli davranmanız için sizin yanınızda depresif bir tavır takınabilir.
•Sizinle daha az vakit geçirmek için çeşitli bahanelere sarılabilir. Bu sayede daha az açık verdiğini düşünecek.
•Uykusunda sık sık kabus görmesi de bir işaret olabilir. Her ne kadar aldatma eylemi sırasında mutlu olduğunu sansa da, vicdanı onu rahat bırakmayacaktır.
•Sizi veya ilişkinizi başkalarıyla kıyaslayabilir.
•Evdeki sorumlulukları veya eskiden düzen konusunda önem verdiği konuları atlayabilir.
•‘Seni seviyorum’ demeyi bırakabilir.
•Ona yaptığınız sürprizler karşı eskisi gibi “coşku” ile karşılık vermez. Bu içindeki suçluluk duygusundan kaynaklanır.
•Telefonunda arama geçmişi veya mesaj kutusunu boş tutma gibi önlemler alabilir.
•Size karşı eskiden yaptığı (saçlarınızı okşama vs.) davranışlarından vazgeçebilir.
•Rüyasında başka isimler sayıklayabilir.
•Sorduğunuz basit sorulara bile tahammül edemeyebilir. “Neredesin?” sorusu bile onu sinirlendirebilir.
•Ev içindeyken kapıları kapamaya başlar. Özellikle bilgisayar başındayken rahatsız edilmek istemez.

Bütün bunlar sizi aldattığına dair işaret olabilir. Fakat bütün bunlara bakıp hüküm vermeden önce, eşinizi iyice gözlemlemenizi öneririz. Ayrıca kadınların 6. hissi bu konuda oldukça gelişmiştir. Böyle durumda beyninizi değil, önce kalbinizi dinleyin ve daha sonra sadece gözlemleyin.

Bonus Öneri:

•Evli kişiler tuvalete telefonla gitmez. Eğer gidiyorsa kısa bir takip yapın derim.
•Bazı erkekler yukarıdaki maddelerin aksine ters psikoloji yapabilirler. Eskisinden daha rahat tavırlar sergileyebilir, sizi hep özlediğini, sizinle hep vakit geçirmek istediğini de söyleyebilir. Eğer böyle bir şey var ise, kısa bir gözlem yapabilirsiniz. Ama hiçbir zaman körü körüne “beni aldatıyorsun” düşüncesine kapılmayın. Önce araştırın, sonra hüküm verin.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Alyans neden sol elin 4. parmağına takılır?

Tek taş pırlanta ve alyans, evliliğin sembolüdür. Diğer parmaklara takılan yüzükler, başka bir anlam ifade etmediğinden sol parmak insanın evli olduğunun kanıtı olur. Alyans, ilk olarak erkek ve kadına nişanda sağ elin yüzük parmağına takılır. Tabii ki kadında bir de tek taş yüzük var ise alyans, tek taş yüzüğün üzerine gelmelidir. Evlilik sonrasında ise alyans, sol elin yüzük parmağına geçirilir ve bir ömür boyu o parmakta taşınarak evliliği simgeler.

evlilik-109-1
Evlenen insanların parmaklarına yüzük takma adetleri, eski Mısır geleneklerine kadar dayanmaktadır. Eski Mısır’da yaşayan insanların, yuvarlak şekle sahip cisimlerin sonsuzluğu simgelediğine dair inançları olduğu söyleniyor. Bu inancın daha sonraki yıllarda, Roma İmparatorluğu ile birlikte yaygınlaşmaya başladığı da söylenenler arasında. Günümüzde de evlilik alyansları, çiftleri birbirine bağlayan bir sembol olarak kabul edilmektedir. İngilizce ‘Alliance’ kelimesinden dilimize geçmiş olan bu kelime, anlaşma, ittifak kurma anlamlarına gelmektedir.

Peki neden alyans sol elin 4. parmağına takılıyor?

Bildiğiniz üzere evliliğin sembolü olan yüzükler, sol elin 4. parmağına takılmaktadır. Neden sol elde ve neden 4. parmakta olduğuna dair çoğunluğun bir merakı söz konusu. Nedeni son dönemlerde bilimsel gerekçelere dayandırılsa da temelinde yatan yine romantizm diyebiliriz. Biz kadınlar çoğu şeyi romantizme bağlamaya bayılıyoruz zaten değil mi? 🙂 Gelelim bu nedenlere; uzmanlar sol elin 4. parmağından direkt olarak kalbe giden bir damar olduğunu söylüyor. Yani bu damar ile çiftler, kalben birbirine bağlanıyor. Daha romantik ne olabilir ki!

evlilik-207-6

Günümüz geleneklerinde ise yüzüğün, nişanlıysanız sağ elinizin 4. parmağına, evliyseniz de sol elinizin 4. parmağına takılması gerekmektedir. Alyans ve tek taş yüzük geleneği birçok farklı kültürde farklı hikayelerle karşımıza çıkmaktadır. Bir diğer örnekte karşımıza çıkan Çinliler, sağ ve sol elleri arasında karşılaştırmalar yaparak birbirinden ayrılmayan parmakların yalnızca yüzük parmakları olduğunu savunmuşlardır.

Evlilik yüzüğünün bu denli önem arz etmesinin sebebi, evliliğin sembolü olmasıdır. Yüzük parmağı insanın evli ya da nişanlı olarak sevgi ve bağlılığını ifade ederken, diğer parmakların bu tarz herhangi bir anlamı bulunmamaktadır.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

En iyi 5 evlilik yıl dönümü sürprizi

Yeni bir başlangıcın, önemli ve mutluluk verici evliliğin üzerinden bir sene geçmesiyle o günü kutlamak, anmak ilişkiye elbette ki heyecan katacaktır. Yeni evliyseniz, sevdiğiniz kişinin en azından özel günlerde size güzel sürprizler yapmasını beklersiniz. İşte Yüksek Topuklar olarak bu özel günde sevdiğiniz için neler yapabileceğinizi sizler için düşündük.romantik-2506-1
•Öncelikle evlilik yıl dönümünüz yaza denk geliyorsa, bunu sahilde ayarlayacağınız özel süslemeler eşliğinde romantik bir akşam yemeğiyle kutlayabilirsiniz. Yemek sonrasında yemek masasının hemen yanında yakılan kumsal ateşi etrafında serin yaz gecelerinin romantizmini eşsiz keman müziği eşliğiyle yaşayabilirsiniz. Ya da bu özel gün için restoran kapatabilirsiniz. Bu bir kadını en çok etkileyecek yıl dönümü sürprizlerinden birisidir. Bunun için size özel müzikleri seçmeli ve mekan sahibine istediğiniz yemek listesi ile birlikte vermelisiniz. Böylece gerçekten her anlamıyla tam olarak size ait bir gece yaşamış olacaksınız. Çiçeklerin ve masa süslemesinin detaylarını da yine mekan sahibi ile konuşarak bir karara bağlayabilirsiniz.
•Bir diğer sürpriz ise sinemayı kapatmak olabilir. Bu aslında klasik gibi görünse de kimsenin pek yapmaya cesaret edemeyeceği kadar büyük prodüksiyon gerektiren bir sürprizdir. Herkes böyle bir sürprizi yapmak ister ancak işe başlar başlamaz gözü korktuğu için bırakır ve daha basit bir evlilik yıl dönümü sürprizi yapmayı planlar. Bu gösteri için birkaç yoldan gidebilirsiniz; bunlardan birisi onun için kronolojik bir sırayla birlikte çektirdiğiniz fotoğrafları bir müzik eşliğinde sıralamak, ikincisi bu fotoğrafları sizin okuyacağınız bir şiir ya da yazı eşliğinde sıralamak, üçüncüsü ise tüm arkadaşlarınızdan sizin ve eşinizle ilgili yorumlar alarak bir fotoğraf gösterisi sunmak olabilir. Tabii tüm bunların dışında sizin aklınıza gelen çok başka bir seçenek de yine sürpriziniz için iyi bir fikir olabilir. Burada öncelikli olan ilişkiniz için en iyi seçeneği bulabilmektir. Sevgiliniz bu önerilerin hangisinden daha çok hoşlanır, hangisini gördüğünde daha mutlu olur onu sizden daha iyi kimse bilemez elbette…
•Evlilik yıl dönümünü kutlamak için diğer bir seçenek ise gün sonunda bir değişiklik yaparak lüks bir otelde konaklamak olabilir. Otel odanızı gül yapraklarıyla, fener ve uçan balonlarla süsleyebilirsiniz. Daha sonrasında yemeğinizi otel odasına isteyerek baş başa güzel bir gün geçirebilirsiniz.
•Bir yurt dışı tatili planlayabilirsiniz. Tatil planınızı eşinizin haberi olmadan en ince ayrıntısına kadar planlamalı ve hayata geçirmek için adımlarınızı atmaya başlamalısınız. Bu planlamayı yaparken öncelikle onun seveceği şeyleri düşünerek hareket etmek çok önemli… Mesela gideceğiniz bölgedeki en görmeye değer müzeleri araştırarak gezi dosyanızı hazırlamaya başlayabilirsiniz. Daha sonra eğlence mekanları, restoranlar, parklar ve mutlaka görülmesi gereken yerler ile ilgili küçük bir liste oluşturabilirsiniz. Hatta alışveriş için de zaman ayırabilir, AVM’lerden bitpazarlarına kadar birçok farklı adresi listenize ekleyebilirsiniz.
•Yurt dışına çıkmak için fırsatınız yoksa helikopterle bir İstanbul turu düzenleyebilirsiniz. Ya da denizden bir boğaz turuyla yatta romantik bir akşam yemeği düzenleyebilirsiniz.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Erkeklerin en çok beğendiği 7 kadın tipi

Her erkek farklı kadın tiplerinden hoşlanabilir. Fakat yürütülen araştırmalara göre erkeklerin en çok beğendiği ve arzuladığı kadın tipleri görülmektedir. İçlerinden mutlaka kendinizi yakın hissettiğiniz tipler olacaktır. Yüksek Topuklar ‘ın en çok beğenilen yedi kadın tipi şöyle.

1.Bakımlı kadın; pürüzsüz dudaklar, manikürlü tırnaklar, bakımlı el ve ayaklar ve ipek gibi bir ten erkeklerin başını döndürür. Ayrıca, dış görünüşü cezbeden bir kadın mutlaka bir erkek tarafından arzulanacaktır.
2.Başarılı kadın; kariyer sahibi, anne kimliği olan ve ailesiyle güçlü bağlar taşıyan kadınlar özellikle 30’lu yaşlarına yaklaşan erkekler tarafından tercih ediliyor.
3.İnce düşünceli kadınlar; İlgiyi her zaman kadınlar beklese de aslında erkekler de düşünülmek, ilgi görmek istiyor. Küçük detayların önemini bilen kadınlar erkeklerin gözdesi haline geliyor.
4.Duygusal kadınlar; Erkeklerin mizacı gereği sert olmasından, bazı erkekler kadınların duygusallığını çekici buluyor. Çekici ve seksi kadınlar; Çekici kadınlar her ortamda erkekleri etkilerler. Bunun için ekstra bir çaba sarfetmesine gerek duymadan üstelik. Yatakta iyi olan, partnerini mutlu etmeyi bilen bir kadın erkeğin kalbini de hızlıca kazanır.
5.Çocuksu neşesi olan kadınlar; hayat enerjisi hiç düşmeyen, modunu nasıl yükselteceğini bilen kadınlar, hayatındaki erkeklerin de neşesini arttırıyor.
6.Doğal kadınlar; yapmacık her şeyden uzak, sade olması gerektiği gibi olan kadınlar hemcinslerinden hemen ayrılıyor, ve erkeklerin gözdesi haline geliyor.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Sence ne kadar kıskançsın?

Çoğu kişi kıskançlığı bir sevgi gösterisi olarak görse de, aslında gereğinden fazlası ikili ilişkilere zarar verebilmektedir. Kıskançlık sebepleri arasında kendine güvensizlik, karşı tarafa yeterince güvenmeme, başkalarıyla kıyaslanma gibi şeyler olabilir.

Kıskanç bir kişiliğe sahip olmak ilişkilere çok büyük zararlar vererek sonlanmasına bile sebep olabiliyor. Bazı insanlar kıskanılmaktan hoşlansa da bazıları bu durumdan nefret ediyor olabilir. Bundan dolayı kıskançlığın dozunu iyi ayarlamakta fayda vardır. Ve bu doz ilişkinin yönünü belirleyebilir. Aşağıda aşırı kıskançlığın göstergelerini bir bir sıralıyoruz:

•İyi bir stalker olmak

Kıskanmak sadece kişiyi kıskanmak değildir. Onun kimlerle ikili ilişkiler kurduğunu, kimleri takip ettiğini, neleri beğendiğini araştırmak da kıskançlık göstergeleri arasındadır. Tanımadığınız kişileri de kıskanabilirsiniz. Bunun sonucu olarak da internet ortamında telefon başında uzun vakitler geçirirsiniz. Hiç alakasız birinin ne maaş aldığını veya nelerden hoşlandığını biliyorsanız ileri derecede stalker olma ihtimaliniz vardır.

•Kıskanmanın normal bir duygu olduğunu düşünmek

Bu düşünceye sahip insanlar kıskanmanın gayet doğal bir duygu olduğunu düşünebilir, ve onlara göre herkes bu duyguları yaşıyordur. Onlar için asıl sorun bu duygunun olmamasıdır, ve bu durumu anormal olarak görmektedirler.

•Kendini sık sık başkalarıyla kıyaslamak

Kendi hayatını başkalarıyla kıyaslamak da kıskançlık belirtileri içerisindedir. Başkaları nerede yaşıyor, neler yiyor, ne giyiyor bunların hepsini kendinize dert edersiniz. Bunun sebebi onun gibi bir hayata sahip olmak istemeniz olabilir.

•Sevdiklerini kimseyle paylaşamamak

Kıskanç insanlar için bu skala oldukça geniştir. Bir arkadaş da olabilir, aileden birisi de veya sevgili. Kim olduğu fark etmez. Bu insanların sadece kendilerine ait olduğunu düşünürler ve başkalarıyla paylaşmaktan kaçınırlar. Herhangi bir duygu veya eşya paylaşımında dahi bu kıskançlık krizleri aniden ortaya çıkabilir.
•Yeni insanlarla tanışma konusunda açık olmamak

Yeni insanlar kıskanç insanların gözünde hep bir rakip olarak tanımlanırlar. Yeni bir insan, yeni bir çalışma arkadaşı veya yeni bir aile üyesi bile onların kıskançlıklarını ortaya çıkartması için yeterlidir. Onlara göre yeni insanlara yer yoktur, hayatın her anlamında “ben” merkezli bir anlayış söz konusudur.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Sevdiğiniz insana nasıl bağlısınız?

Bağlanmayı tanımlamak gerekirse, kişilerin kendileri için önem arz eden kişilere karşı duydukları güçlü bir bağ diyebiliriz. Bağlanmanın özel bir yanı vardır ve her kişiye göre değişen farklı reaksiyonlar göstermektedir.

Bağlanma sekliniz; sizin ilişkinizi nasıl algıladığınızı etkilediği gibi eşinizin de ilişkiyi nasıl algıladığını da etkiler. Bağlanma çeşitlerine bakacak olursak; güvenli, saplantılı, kayıtsız ve korkulu bağlanma şeklinde ayrılabilir.

Güvenli bağlanma stili olan yetişkinler; kendi benliklerini korumak için başkalarının önerilerine pek kulak asmazlar, daha az kaygı ve korku yaşarlar, başkalarıyla daha kolay yakınlık kurarlar ve aynı zamanda kendi benliklerini de kaybetmezler. İçten ve sıcak ilişkiler kurabilirler, tutarlı davranışları ön plana çıkar, sorunlarla veya olaylarla baş etme becerilerini etkili şekilde kullanabilirler. Eşlerine bağlı bir kişilik yapıları vardır. Terk edilme ve insanların onlara istediğinden daha fazla yakınlaşmaları yönünde kaygı duymazlar. İlişkileri genellikle uzun süreli olur, bu uzun süreli ilişkilerde yaşadıkları cinsellikten hoşlanırlar. Kişiler arası ilişkilerinde yapıcı bir rol üstlenirler ve diğer insanlarla kıyaslayacak olursak daha az fiziksel rahatsızlık ve daha az ölüm korkusu yaşarlar.

Saplantılı bağlanma stili olan yetişkinler; sürekli yanlış anlaşıldıklarını düşünürler ve diğer kişileri güvenilmez olarak görürler. Benlikleri zayıftır. Öz güven eksikliğini yoğun şekilde yaşarlar ve bunun sonucunda ikili ilişkilerde sürekli bir reddedilme korkusu yaşarlar. Başkalarına karşı olumlu duyguları vardır fakat kendilerine karşı daha acımasız olabilirler. Tavırlarında çoğu zaman tutarsızlık vardır.

Kayıtsız Bağlanma Stili: Bu stil, bağlanma ihtiyaçlarının göz ardı edildiği veya Bowlby’nin değişiyle, bağlanma mekanizmasının durduğu çok daha karmaşık bir stratejiyi yansıtır. Bağlanma figürünün reddedişi karşısında olumlu bir benlik sürdürmenin bir yolu vardır, kendini bu durumdan uzak tutarak ve olumsuz duyguların önemini azaltacak bir kişilik modeli geliştirmektir. Bu sebeple kişiler, yakın ilişkilerden uzak dururlar; bağımsızlıklarına çok fazla değer verirler ve aslında yaşanan ilişkilerin çok da önemli olmadığını düşünürler.

Korkulu bağlanma stili olan yetişkinler; kişisel değersizlik duyguları ile başkalarının güvensiz olduğunu ve reddedileceğini korkusu yaşar. Bu tarz yetişkinler, sosyal temas ve yakınlık isterler fakat başka kişilere güvensizlik ve reddedilme korkusu yaşadıkları için öznel rahatsızlık ve onaylanmaya karşı aşırı bir duyarlılıkla üzerine kurulmuş, bozulmuş, yolunda gitmeyen ikili ilişkiler kurarlar. Bu karaktere sahip kişiler reddedilme korkusunun üstesinden gelmek için riskli olarak düşündükleri sosyal ortamlara girmekten çekinir ve daha yeni ilişkiler kurulmadan kendini soyutlamak zorunda kalırlar

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Çeyiz listesinde mutlaka olması gerekenler

İlk kez mi ev kuracaksınız? İlk bakışta bu kadar çok eşyaya ihtiyacınız olduğunu görünce şaşırabilirsiniz. Geçmişten beri süregelen bir gelenek çeyiz alışverişini kız tarafının üstlenmesi yönünde. Her ne kadar bu durum kız tarafına mal edilmiş olsa da, günümüzde çiftler bu eksikleri birlikte tamamlamaya çalışıyor. Çeyiz listesinde, evin ana parçalarından ziyade ev yaşamını kolaylaştıracak ihtiyaçlar bulunur. Bu ihtiyaçları sizler için derledik;

Mutfak
Mutfak ve yemek odasını birlikte düşünebilirsiniz. Mutfakla ilgili ilk edinmeniz gereken şık bir porselen yemek takımı olacaktır. Bu tarz geleneklerden hoşlanmayan bir çift olsanız da, ailelerden gelebilecek ısrarlarla ihtiyacınız olsun ya da olmasın, baştan sona tüm ihtiyaçları alacağınızdan emin olabilirsiniz. Mutfak başlığı altında ihtiyacınız olabilecekleri sizler için listeledik;
•12 kişilik ortalama 84 parçadan oluşan bir misafir yemek takımı / misafir çatal bıçak kaşık takımları
•6 kişilik günlük yemek ve kahvaltı takımı / günlük çatal bıçak kaşık takımları
•Günlük kullanım ve misafir kullanımı için ayrı masa örtüleri
•Günlük kullanım için salata, meyve kaseleri, plastik kaplar
•Çelik ve Granit tencere – tava setleri / Düdüklü tencere
•Misafir kullanımı için şık su takımları / Günlük kullanım için su, çay bardakları vb. çeşitlendirilebilir.
•Saklama kapları / hem kahvaltı hem yemek saklamak, hem de çay, kahve, şeker için set halinde satılan ürünlerden alabilirsiniz.
•Baharatlıklar, (takım halinde de alınabilir) yağdanlık, limon sıkacağı
•Kesme tahtası, nihale, makarna süzgeci, rende
•Çay makinesi, kahve makinesi, tost makinesi, blender seti
•Bulaşık düzenleyici, tezgah üstü hayatı kolaylaştıracak kaşıklık, bardaklık vb.

Yatak Odası
Yatak odanız, mobilyalarınız ve kişisel eşyalarınız yerleştikten sonra yavaş yavaş dolmaya başlayacaktır. Dolaplarınızda veya evinizde ne kadar yer olduğuna bağlı olarak bir ihtiyaç listesi oluşturmanız daha yararlı olacaktır. Ancak bunlar bütçenizle de orantılı olmalıdır. İhtiyacınız olmayan ya da ihtiyacınızdan fazla olan şeyleri almanız mantıklı olmayacaktır.
•Uyku setleri, yatak örtüleri,
•Nevresim takımları (Saten ve diğer çeşitlerden birkaç alternatif ortaya çıkartabilirsiniz.)
•Yastık, yorgan, alize
•Battaniye Takımları
•Pike Takımları
•Pijama ve Gecelik Takımları
•Ütü, ütü masası

Banyo
Banyonuz için alacaklarınız banyonuzun dekorasyonunda da etkili olacaktır. Banyo alışverişinizde banyonuzun renklerine ve kendi tarzınıza da özen göstermelisiniz.
•Bornoz takımları, el-yüz havluları, banyo havluları
•Klozet takımı / banyo paspasları
•Duş takımları
•Sabunluk, diş fırçalık, klozet fırçası, çöp kutusu
•Banyo lifleri
•Çamaşır sepeti
•Sabun, koku, duş jeli benzeri aksesuarları da isteğe göre katabilirsiniz.
•Çamaşırlık

Salon
Eskiden çeyiz sandığı altında el işi örtüler, kilimler vb. kullanıldığı için, günümüzde çok tercih edilmese de geleneklerinden kopmayan ailelerin tercih edebileceği çok çeşitli ihtiyaçlar vardır. Salon için sıralayacağımız çeyizlikler için daha önce de söylediğimiz gibi daha çok çeyiz sandığına yakışabilecek parçaları sıralıyoruz.

•Perde
•Sehpa örtüleri
•Halı, kilim
•Koltuk örtüleri
•Kırlentler
•Gümüş, kristal, porselen kase, biblo, küllük, şekerlik benzeri sehpa, vitrin aksesuarları

Sıfırdan bir evi kurmak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Bir eve dışarıdan bakıldığında sanki birkaç parça eşyayla iş bitiyor gibi görünür ama çok fazla detay vardır. Her şeyi bir kerede almaya kalkmaktan ziyade, ihtiyaç doğdukça ve bütçemizle orantılı olarak bu ihtiyaçları karşılamak daha doğru olacaktır. Öncelik olmazsa olmaz eşyalara verilmelidir. Zamanla ihtiyaç duydukça evin eksiklerini tamamlama yoluna gidilebilir. Evin her şeyi aynı anda tamamlanmalı gibi bir zorunluluk hissetmeyin. Toplu alışverişler için özel çeyiz mağazalarını gezebilirsiniz. Bu tür mağazalarda tüm ihtiyaçlarınızı bulabileceğiniz gibi, toplu alımlardaki büyük indirim fırsatlarından da faydalanabilirsiniz.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Kadınları mutlu etmenin en basit 15 yolu

Hayatımdaki kadını nasıl mutlu edebilirim diye merak edenler erkekler için tavsiyelerimiz var!

kucak

Kadınları mutlu etmek düşündüğünüzden daha kolay. Sadece biraz düşünceli olmanız gerekir. Küçük jestler yapmak, kadının sevgi ihtiyacını karşılamanın önemli adımlarındadır. Peki bu küçük jestler neler?

Sarilma

1.İş stresini hayatınızdaki kadına yansıtmayın. Eve geldiğinizde güler yüzlü olun.
2.Onunla ilgilendiğinizi belli edin. O gün neler yaptığına dair sorular sorun.
3.Sohbet ederken gözlerine bakın ve onu dinlediğinizi söyleyin. Sadece ona konsantre olun.
4.Ona değer verdiğinizi gösteren notlar bırakın.
5.Ona özel günler haricinde hediyeler alın.
6.Evde oturmaktansa, sıkıldığını anladığınızda el ele yürüyüşe çıkmayı teklif edin.
7.Uyandığınızda onu izleyin, sarılın, öpün.
8.Uyumadan önce güzel sözler söyleyin ve sarılın.
9.İşe gitmeden önce, evden çıkarken ona sarılın.
10.Ladies first, bir yere girerken kapısını açın. Onun önünden girmeyin, ona yol verin.
11.Mutfakta, bulaşıklarda, yemek hazırlanmasında ona yardım edin.
12.Yeni bir şey giydiğinde ona iltifat edin. Saçını değiştirdiğinde dikkat edin.
13.Sabahları ona, siz çay veya kahve yapın.
14. Onu rahat ettirin gerekirse masaj yapın.
15.Onunla alışverişe gidin.

hediye-cicek-sevgili

Kadınları mutlu etmenin en basit 15 yolu konusuna eklemek istedikleriniz veya söylemek istedikleriniz olursa yorum panelinden paylaşabilirsiniz.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İdeal bir ilişki için cevaplamanız gereken 10 soru

İdeal ve mutlu bir birliktelik mi yaşamak istiyorsunuz, ya da halihazırda bir ilişkiniz var ve kafanız mı karışık? İşte sizlere ideal ve mutlu bir birliktelik için kendinize sormanız gereken 10 soruyu sıraladık. Cevaplarınız sizi mutlu ediyorsa umutlu ve mutlu bir ilişkiniz var demektir.

ideal-iliski
1.Her şey hakkında kolayca sohbet açabiliyor musunuz?

2.Özlem duygusuna ne kadar sahipsiniz? O yokken onu özlüyor musunuz?
3.Partnerinizle baş başa vakit geçirmek sizi mutlu ediyor mu?
4.Cinsel hayatınız sizi mutlu ediyor mu?
5.Bireysel ilgi alanlarınız ve hobileriniz var mı? Bunlara yeterince zaman ayırıyor musunuz?
6.Partnerinizden bağımsız bir sosyal hayatınız var mı?
7.Bir problemle karşılaşıldığında, ortak bir çözüme ulaşabiliyor musunuz?
8.Partnerinizle kısa ve/veya uzun vadeli ortak hedefleriniz var mı?
9.Evin işlerini ve sorumluluklarınızı, adil bir şekilde partnerinizle paylaşıyor musunuz?
10.Birbirinizin, ayrı ayrı bir özeli/mahremi olduğunu kabul ediyor ve buna saygı duyuyor musunuz?