Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İlişkinizin tehlikede olduğunu nasıl anlarsınız?

Her ilişki, başlangıçta mükemmel ilerler. Hatalar ve tartışmalar görmezden gelinir. Ancak bir süre sonra görmezden gelinen bazı konular büyümeye başlar ve ciddi sorunlar ortaya çıkartır. İşte bu zamanlarda ilişkinizin tehlikede olduğunu anlayamıyorsanız sizler için harika bir yazı hazırladık. “Yüksek Topuklar” olarak hazırladığımız özel haberimizi okuyarak ilişkinizin tehlikede olduğunu gösteren işaretleri öğrenin.

İnişli çıkışlı bir ilişkiniz varsa, ilişkinizle ilgili tehlikelerin farkına varamayabilirsiniz. Sorunlar giderek çözümsüz bir hal alır. İlişkinizin bu hale gelmemesi için sorunları önceden tespit etmek en doğrusudur. Peki, ilişkinizin tehlikede olduğunu nasıl anlarsınız? İşte bu sorunun cevapları…

Eleştiriler giderek artıyorsa…

Karşılıklı olarak, her yaptığınızı eleştiriyorsanız, ilişkinizde bir sıkıntı var demektir. Yediğinizi, içtiğinizi, giydiğinizi, konuştuklarınızı sürekli eleştirmek ilişkinizin tehlikede olduğuna işaret eder. Eleştirmek yerine yapıcı cümlelerle iletişim kurmaya ve fikrinizi belirtmeye çalışın.

Saygısız davranışlar varsa…

Agresif davranışlar, dalga geçme, hakaret etme ve dinlememeler başlıyorsa ilişkideki saygı giderek kayboluyor demektir. Devamında küçümseme ve sadakatsizlik gelir. Bu tarz uygunsuz tavırlar ilişkinizin tehlikede olduğunu gösterir ve ilişkinin bitmesinde büyük rol oynar.

Tartışmalar olumsuz cümlelerle başlıyorsa…

Partnerinizle tartışmaya başlarken hep olumsuz cümleler kuruyorsanız ilişkiniz tehlikede demektir. Çünkü, bu cümleler tartışmanın büyümesine ve çözümsüz bir hale gelmesine neden olur. Yapıcı olmaya ve sorununuzu çözmeye odaklanın. Aksi takdirde, ilişkiniz tehlikeye girer hatta sonlanabilir.

Birlikte geçirilen zamanlar azaldıysa…

İlişkinin başlarında, birlikte çok keyifli zamanlar geçirilir. Ancak ilerleyen zamanlarda bu birliktelik azalır. Çiftler ayrı takılmaya başlar. Birlikte geçirdiğiniz güzel zamanlar azalıyorsa ilişkinizin tehlikede olduğunu söyleyebiliriz.

Sürekli savunma halindeyseniz…

Güçlü bir iletişim kurmak için sürekli kendinizi savunmaktan vazgeçin. Bu tutum, ilişkinizi tehlikeye sokar. Sakin ve mantıklı bir şekilde düşüncelerinizi ifade ederseniz, partnerinizle daha etkili bir iletişim kurabilirsiniz.

İçinize kapanıyorsanız…

İlişkilerde yaşanan tartışmalar, bazen çiftlerin içlerine kapanmasına neden olur. Her iki taraf da sessizleşir. Bu da tartışmaya neden olan problemin çözülmesine engel olur ve ilişki tehlikeye girer. O yüzden, çift olarak iletişim kurmak ve problemi çözmeye çalışmak en doğrusudur.

Aşkınızın azaldığını hissediyorsanız…

Aşk ve sevgi bir ilişkinin olmazsa olmazlarındandır. Eğer partnerinizde aşık olduğunuz özellikleri artık onda bulamıyorsanız ilişkinizde sıkıntılar meydana gelir. Yaşanan tartışmalar hissedilen aşk sayesinde tatlıya bağlanır. Aşk biterse tartışmalar giderek artar ve ilişki çıkmaza girer.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Sevgilisi olmayanlara mutluluk önerileri

Aşk ve ilişkiler danışmanı Candan Ünal, sevgilisi olmayanlar için mutluluk önerileri sunuyor. Bu özel günde yalnız olmanın sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız, tavsiyeler fikrinizi değiştirecek! Mutlu olmak için kendinize şans verin ve ilk adımı Yüksek Topuklar ile atın!

Kız arkadaşlarınızla toplanın!

Önce yüzünüzdeki o solgun ifadeyi değiştirin. Akşam dışarı çıkmak istemiyor olabilirsiniz. Geçen gün bir kız arkadaşım, her yerde çift görmek sinirimi bozuyor dedi. Belki siz de aynı fikirdesinizdir. O zaman evde bekarlar partisi verin. Sizin gibi yalnız olan arkadaşlarınızı toplayın. Herkes gelirken yiyecek ve içecek bir şey getirirse, uzun soluklu bir hazırlık ihtiyacınız da kalmaz. Bu özel günü keyifli bir toplantıya çevirin. Sevginin doğum gününü kutlayın. Şu anda sizin hayatınızda olmaması, sonsuza kadar yalnız olacağınız anlamına gelmez.

Ayrıca pek çok mekan yalnızlar için partiler veriyor. En yakın arkadaşınızı alın ve bu partilerden birine gidin. Belki de hayatınızın prensi orada sizi bekliyordur.

Kendinizi yalnız ve çaresiz hissetmeyin!

Sevgililer gününü bu kadar kafanıza takmayın. Olayı büyütmeyin. Hayatınızda hiç sevgiliniz olmamış gibi davranmayın. Üniversite sınavında da siz kazanamayanlardan biri olsaydınız, bu dünyanın sonu olmazdı değil mi? Ama sizin kazanamamış olmanız, üniversitenin varlığına kızgın olmanızı gerektirmez. Aynı mantıkla düşünün. Sizin şu anda hayatınızda birisi olmaması, yarın olmayacağı anlamına gelmiyor. Sakin olun, sıradanlaştırın. O günü de diğer günlerden biri gibi geçirin. Olaya fazla anlam yüklemek beklentinizi arttırır.

Sevginin değerini fark edin!

Bu özel günü kutlamak için sevgiliniz olması değil, sevmeyi biliyor olmanız gerekiyor. Kutlanan şeyi yanlış yorumlamayın. Sevginin varlığını kutlayın, sevgilinizin varlığını değil!

Candan Ünal

Yüksek Topuklar Aşk & İlişkiler Editörü

[email protected]

*Tüm hakları Yüksek Topuklar.net’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

tarot-fali-yeni-banner

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Mükemmel bir ilişki için ipuçları

Sevgililer Günü’ne az bir zaman varken, sizlere mükemmel ilişki için ipuçları verelim istedik. Mutlu bir çift olabilmek ve her türlü sorunu aşabilmek için, dikkat etmeniz gereken bazı noktalar olabilir. Yüksek Topuklar ekibi olarak hazırladığımız haberimizi okuyarak, mükemmel bir ilişki için ipuçlarını öğrenebilirsiniz.

•Eşinizi veya sevgilinizi dinleyin. Eşiniz konuşurken başka şeylerle ilgilenmeyin. Onu dinlediğinizi gösteren sorular sorun. İletişiminiz ne kadar güçlü olursa, ilişkiniz de o kadar mükemmel olur.
•Aşkınızı göstermekten kaçınmayın. Nerede olursa olsun onu sevdiğinizi gösterin.
•Karşılıklı özveri, mükemmel ilişki için çok önemlidir. İki tarafın da verici olması, şanslı olduğunuzu gösterir.
•Eşinizde veya sevgilinizde beğenmediğiniz özelliği rahatsız edici bir şekilde söylemekten vazgeçin. Güzelce ve tatlı bir dille uyarın.

•Hatalı olduğunuz veya yanıldığınız konuları kabullenin.
•Güzel giden ilişkinizi ufak problemlerle mahvetmeyin. Onları büyütüp eşinizi ve kendinizi üzmeyin.
•Ona karşı dürüst olun. Yalan söylemeyin ve yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin.
•İlgisiz davranmayı bırakın. Eşinize veya sevgilinize gününün nasıl geçtiğini sorun.
•Kin tutmayın. Aylar öncesinde kalmış bir sözü veya olayı, tekrar tekrar gündeme getirmekten vazgeçin.
•Eşinizi veya sevgilinizi yönlendirmekten kaçının. İkiniz de irade sahibi bireylersiniz, bunu unutmayın.

•Sürekli sözünü kesmekten vazgeçin. Sizinle paylaşmak istediği konuları, hevesini kırmadan dinleyin.
•Çift olarak katılabileceğiniz eğlenceli ve değişik aktiviteler bulun.
•Yemek, temizlik gibi ev işlerini ortaklaşa halledin ve bunları eğlenceli hale getirmeye çalışın.
•Cinsel yaşamınızı ihmal etmeyin. Onun için samimi ve güzel planlar yapın.
•İç güzelliği kadar dış görünüm de önemlidir. Kişisel bakımınıza özen gösterin.
•Son olarak, eşiniz veya sevgilinizle zaman geçirmek kadar arkadaşlarınızla zaman geçirmek de önemlidir. Bazı günler, kendi arkadaşlarınızla planlar yapın.

İlişkinizin tehlikede olduğunu nasıl anlarsınız? Öğrenmek için hemen tıklayın!

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Kaç defa ayrılıp barıştınız?

Bazı ilişkilerin seyrinde sürekli ayrılıp barışma vardır. Bir daha asla görüşmeyeceğim kararı alıp, saatler geçmeden kendinizi onun kapısına bulabilirsiniz. Peki, bu neden oluyor ve anlamı nedir? İlişki danışmanı Candan Ünal, kendinizle yüzleşmenizi sağlayacak özel bir makale hazırladı. Okumanızı tavsiye ederiz.

Bir insanın kendine yapabileceği kötülüğü, başka kimse ona yapamıyor. Ve maalesef insan en çok kendini kandırmayı seviyor; hele konu aşksa…. İlişkilerini büyük bir bağımlılığın içinde yaşayan ama bunu bir türlü fark edemeyen, hatta bu bağımlılığa sevgi diyen pek çok kişi var. Belki bu yazıyı okuyan siz de onlardan birisiniz.

Sevgi; karşılıklı sürebilen bir alışveriştir ve iletişimle beslenerek büyür. Birisi size kötü davranıyor, kişiliğinize zarar veriyor, sizi manevi, maddi veya fiziksel olarak kullanıyor, taciz ediyor veya kandırıyorsa; o insanı SEVEMEZSİNİZ!

Eğer ruhunuzda veya aklınızda bir hastalık yoksa, size kötülük yapan birini sevemezsiniz. Sevdiğinizi söyleyerek başka bir travmatik ilişkinin içinde yer alıyorsunuzdur. Kendinizi sevdiğinizi söyleyerek kandırıyor, bilinçaltında yaşadığınız korku ve endişeler yüzünden ayrılamıyorsunuzdur.

Yalnız kalma korkusu, hayatla başa çıkamama korkusu, kaybetme korkusu, başkasına tercih edilme korkusu, mutsuz olma korkusu gibi pek çok nedenle ruhunuz ve aklınız çevrilmiştir. Korkularınızla yüzleşip üstüne gitmek yerine, karşınızdaki insanla savaşıp durursunuz.

Kendinize doğru söyleyin: Aslında korktuğunuz nedir?

Onun için insanüstü ve gereksiz bir çabaya girişirsiniz. Zannedersiniz ki; siz bu kadar çırpınınca onun gözüne gireceksiniz ve o bütün dünyayı bir yana koyup, gözleri başka kimseyi görmeden size koşacak. Her yeni denemenizde daha çok batarsınız. Daha çok kullanılır, daha çok ezilirsiniz.

Ne yaparsanız yapın kendinizi tam olarak sevdiremediğinizi görmezsiniz. Sizi bir gün çok seven, ertesi gün değer vermeyen, bir gün arayıp sevgi sözcükleri yağdıran, ertesi gün suratınıza tokat atan veya aşağılayan bir adamla hayatı devam ettirmek ve hala sevdiğini söylemek; sevginin kendine bile hakarettir.

Siz kendi hayatınızı birilerine bağımlı geçirdiğinizi fark edip, ayağa kalkıp, kendiniz için adım atana kadar, hayat size asla el uzatmayacaktır. Sadece korkularınız yüzünden kendi hayatınızın üstünü çizmeyin. Binlerce farklı yaşam olasılığı, milyonlarca insan ve değişik hayatlar var. Mutlaka başka bir yolu vardır. Siz görmek istemezseniz de….

Candan Ünal

İlişki danışmanı

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Erkekler bu davranışlardan hoşlanmıyor!

Kadın erkek ilişkilerinde denge sağlamak için dinlemek, anlamak ve buna göre hareket etmek önemlidir. Erkeklerin hoşlanmadığı davranışları öğrenip, kendinizi değerlendirip gerekirse değişim yapabilirsiniz. Ancak, dikkat edin: Bu tamamen kendinizi değiştireceğiniz anlamına gelmiyor; kişiliğinizi koruyun ancak gerçekten rahatsız eden davranışlar varsa yenilemek için çaba gösterin.

Hemen ciddi ilişki istemek uzaklaştırıyor!

Kadınlarda birine ait olma isteği var ancak daha yeni tanışmışken “biz şimdi neyiz, ilişkimiz ciddi mi, evlenecek miyiz?” tarzında sorular beni çok uzaklaştırıyor. Bu resmen, bir mağazaya gidip “kazak bakacağım” dediğimde, “alacaksanız raftan indireyim, yoksa boşuna uğraşamam” diyen tezgahtara benziyor. Ama bir düşünün, kazaklara bakmadan alıp almayacağıma nasıl karar veririm? Kadınların bu davranışı beni gerçekten rahatsız ediyor. İki kez gördüğüm biriyle ciddi olup olmadığımı nasıl bilebilirim ve bu nasıl bir garanti talebidir; anlamıyorum!

Ölçüsüzce konuşmak rahatsız ediyor!

“Gizem önemli. Bir kadınla telefonda konuşuyordum ve ilk konuşmamızda sevişebilmemiz için kilo vereceğini söyledi. Bir erkeğin, ilk seferde sevişmekten konuşulmasına ne kadar ihtiyacı vardır?”

Sorumsuz davranışlar soğutuyor!

“Hayatı ya da işi olmayan kadını beğenmem. Ya da kirli bir şöhreti olan… Ya da kafadan çatlak eski bir erkek arkadaş vakası olan… Sorumlu kadın beğenirim.”

Görgü kuralları olmayan kadınlar var!

“Kadın tuvaletteyken banyonun kapısını her zaman kapamalı. Tuvaletteki bir kadını seyretmenin gerçekten iğrenç olduğunu düşünüyorum. Erkeğin görmesi için kadın pedlerini ve ıvır zıvırı da ortalıkta bırakmayın. Bunu görmek hoşumuza gitmiyor.”

Maddiyata fazla önem uzaklaştırıyor!

“Çok maddeci kadın heyecanımı söndürür. Ne tür ayakkabı giydiğime veya ne tür saat taktığıma ya da ne tür arabam olduğuna dikkat ederse arkamı dönüp giderim.”

Dozu kaçan kıskançlık hoş değil!

Erkeklerin hoşlanmadığı davranışlar arasında aşırı kıskançlık var. “Kadının kıskanç olması heyecanı söndürebilir. Bir kez, biriyle buluşmuştum, uzun sarı saçlı bu kişi yanımızdaki arabaydı. Buluştuğum kişi beni ona bakmakla suçladı. Bana erkeksi geldi.”

Herkesin yanında kavga rahatsız ediyor!

“Kadının başkalarının önünde kötü görünmeme yol açmasını sevmem. Beni arkadaşlarımın yanında eleştirmesi veya küçük düşürmeye çalışması hoşuma gitmez. Yanlış bir şey yaparsam bunu evde çözmeliyiz.”

Eve gelince huzursuzluk istemiyor!

“Yorucu bir günden sonra erkek eve geldiğinde bırakın, yarım saat kendi istediğini yapsın. Geldiğini bilin, onu öpün ve ihtiyacınız olan şeyi hemen üzerine yıkmayın.”

Erkeğe odaklı yaşamak soğutuyor!

“Kadın, erkeğe onu dünyasının merkezine koyduğunu belli etmemelidir. Bir kız, ilk kez benimle buluşmak için üç saat hazırlandığını söyledi. Biraz çok fazla.”

“Erkeğe evde oturup aramasını beklediğinizi ya da bütün hayatınızın o olduğunu belli etmeyin.

Erkekler aşırı ısrardan hoşlanmıyor!

“Kadının peşimizden koşması heyecanı söndürür. Sürekli arayan, buluşma için ısrar eden kadınlardan hoşlanmıyorum. İzin versin de onu özlemek veya aramak için ben harekete geçeyim.”

Evlendikten sonra değişme korkusu var!

“Her erkeğin korkusu evlendikten sonra kızın saçını kestirmesi, bol bol kilo alması ve sevişmekten vazgeçmesidir.”

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Neden yanlış erkeklere aşık oluyorsunuz?

Hayatın birçok alanında doğru kararlar verirken, erkekler konusunda yanlış mı yapıyorsunuz? İlişki danışmanı Candan Ünal, size yardımcı olacak öneriler sunuyor, yanlış erkeğe aşık olmanın nedenlerini açıklıyor.

Bazı kadınların lisedeki sevgilileriyle bir ömür boyu yaşamaları, sizin ise sürekli yeni doğru adam arama serüveninizin devam etmesi, sinirlerinizi bozuyor olabilir. Sürekli yanlış adamları seçerek, her seferinde hayal kırıklığı yaşamaktan yoruldunuz mu? Şikayet etmek yerine, bunun sebebini araştırmaya başlamalısınız. Öncelikle bu psikolojiden çıkın ve nerede yanlış yaptığınızı bulun.

Korkularınız sizi tetikliyor olabilir!

Bazen sırf yalnız kalmamak için veya karşınızdakinin iyi bir insan olduğunu düşündüğünüz için ilişkiye razı oluyor musunuz? Belki de bunu hayatınızın her alanında yapıyorsunuz. Ancak bir ilişkiye başlarken, toplama bilgisayar gibi, toplama bir adamla yola devam edemezsiniz.

Örneğin doktora gittiğinizde hastalığınız için sizi iyileştirmek için tam olarak çözümü olmayan, farklı bir tedavi uygulamak istese, bunu kabul eder miydiniz? O zaman kalp sağlığınız ve ruh sağlığınız için de, size uymayan bir adamı sadece yalnız kalmamak gibi korkularınız yüzünden kabul etmeyin.

Heyecanınız kalp gözünüzü kapatabilir!

Belki de tutkularınızın ve heyecanınızın peşinden o kadar hızlı koşuyorsunuz ki; yanından hızla geçtiğiniz güvenli limanları görmüyorsunuz. Gerçekten ne istediğinizi biliyor musunuz? Sağlam, sağlıklı ve kalıcı bir ilişki mi; yoksa kısa süreli tutkulu ve şehvet dolu bir aşk mı? Genellikle bu ikisini aynı yerde bulmak zordur. Bu yüzden bir karar verin.

Yanlış erkeği hemen fark edemiyorsunuz!

Bazı adamların üstünde kocaman harflerle “bana yaklaşma” yazar ama biz bunu görmezden geliriz. Onun öyle olmadığını veya sizin sevginizle düzeleceğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Sizden önce defalarca başkalarının denediği ve başaramadığı bir şeyi, sizin başaracağınızı düşünmenizi sağlayan nedir; daha önceki ilişkileriniz mi? Üstünde neredeyse kurukafa işareti bulunan erkeklerden uzak durun. Siz göremiyorsanız, çevrenizdekilere güvenin. Muhtemelen onlar sizden önce durumu fark ediyorlardır.

Kalp sesinizi dinlemiyor olabilirsiniz!

“Simyacı” romanında, “kalbini dinle, çünkü kalbin neredeyse; hazinen de oradadır” diye nasihatte bulunur. Gerçekten, çoğu durumda kalbinizin sesi, size doğru olanı söyler.

Biriyle ilk tanıştığınızda veya bazı şeyler ters gitmeye başladığında, içsesiniz size pek çok uyarıda bulunur. Ancak sezgilerinize güvenme yeteneğinizi kaybettiyseniz, içinizdeki ses ne kadar güçlü bağırırsa bağırsın, size kendini duyuramayacaktır.

Altıncı hissinizle, iç sesinizle, sezgilerinizle, siz ona ne diyorsanız onunla bir an önce barışın ve bir şeyin yanlış olduğunu hissettiğinizde, önüne bazı akılcı sebepler ve bahaneler koyarak iç sesinizi susturmaktan vazgeçin.

Gerçekleri kucaklamayı öğrenin!

Kötü bir ilişkiye balıklama atlamanın, kötü bir ilişkiyi devam ettirmenin en önemli sebeplerinden biri, içinizde yaşadığınız korkulardır. Yalnız kalma korkusu, özgüven eksikliği, rahatı bozmama isteği, kendini güvende hissetme hatası… Daha pek çok sebep yüzünden, aslında kötü gittiğini bildiğiniz bir ilişkiden kurtulmama yanılgısı içine girebilirsiniz.

Korkularınızla yüzleşin ve onları yenin. Eğer korkularınızın sizi ele geçirmesine izin verirseniz, hayatınız boyunca doğru insanla karşılaşma ihtimaliniz düşük olacaktır. Kendinizi sevin ve korkularınızdan arının. Ancak o zaman gerçekten sevildiğiniz ve içinde huzur bulduğunuz bir ilişkiyi yakalayabilirsiniz.

Candan Ünal

Yazar, ilişki danışmanı

[email protected]

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İlişkinizde mutlu olmak için 5 tavsiye

Sevgilinizle mutlu günlerinizi özlüyor musunuz? İlişkiniz sıradanlaşmayı mı başladı? Yeniden tutkulu olmak ve her anınızdan memnun olmak için tavsiyelerimiz var. Hayatta mutlu olmak için kendinize şans verin ve önerilerimizi uygulayın!

Özel olduğunu hissettirin!

Biz kadınlar, iltifat duymaktan hoşlanıyoruz ve buna sadece bizim ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Oysaki erkekler de hoş göründüğünü, güçlü ve yetenekli olduğunu duymak istiyor.

Günde en az bir kere sevgilinizi takdir edin, abartıya kaçmadan iltifat edin. Sevildiğini hissedince, size kendini daha yakın hissedecektir.

Öpüşmenin sihrini keşfedin!

Öpüşmenin faydaları var! Çiftleri birbirine yakınlaştırıyor, daha mutlu ve tutkulu olmasını sağlıyor. Bir anda sevgilinizi öpün veya sarılın. Fiziksel olarak temasta bulunmak, yatak odasındaki ateşi bile yükseltir.

Her gün sevgilinizi öpün veya sarılın. Özellikle, sizi ilk gördüğü anda gülümseyin sarılmanız sihirli bir etki ortaya çıkartacaktır.

Sevdiği yemekleri pişirin!

Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren beslenme bizim için çok önemli… Karnımız doyduğunda kendimizi güvende hissederiz, sevildiğimizi anlarız. Özellikle, erkekler söz konusu olduğunda gerçekten de kalbine giden yol midesinden geçer.

Özenerek, sevdiği yemekleri pişirin. Güzel tabaklar eşliğinde sunun. Bunu yapmak için yıl dönümü gibi özel günleri beklemeyin, her günü Sevgililer Günü’ne çevirin.

Birlikte hayatı yaşayın!

Bazı çiftler, günlük hayatın koşturmacasına kendini kaptırır. Akşam yemeğinden sonra koltuğa uzanıp sosyal medyada vakit öldürür. Oysaki, dünya hepimize yetecek kadar büyük! Birlikte film izleyin, tiyatroya gidin veya yürüyüş yapın.

Hayatın içinde olmak için çok para harcamanıza gerek yok. Piknik sepeti hazırlayıp kahvaltıya yakınınızda bir yeşillik alana gidin. Kahvaltı sonrası yürüyüş yapın, bu ikinizi de mutlu edecektir.

Mutlu olduğunuzu hissettirin!

Erkekler, süper kahraman gibi hissetmek ister. Kadının hayatında güzelliklere vesile olduğunu bilmek ister. Sizin mutluluğunuz, erkeği de mutlu eder. Bu yüzden, gülümseyerek mutluluğunuzu belli edin. Sizin için bir şey yaptığında teşekkür edin. Sevişme sonrası ona sarılın, birlikte olmanın sizi harika hissettirdiğini söyleyin.

Kendini güçlü hisseden erkek, daha fazlasını yapmak için cesaret bulacaktır. Unutmayın ki en sert görünen erkek bile annesinin kuzusudur ve sevginin açamayacağı kapı yoktur.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Düğününüzde bu trendlerden uzak durun!

Düğününüz, diğerlerinden farklı olsun istiyorsanız bazı trendlerden uzak durmanız gerekebilir. Her düğün, kendine özgü detaylara sahiptir. Ancak bazı trendler, düğünleri benzer hale getirmeye başladı. Özel gününüzü planlamadan önce uzak durmanız gereken trendlere bir göz atın istedik. Yüksek Topuklar ekibi olarak, düğünde uzak durulması gereken trendleri derledik.

Farklı bir düğüne imza atmak sandığınız kadar zor değil! Modası geçmiş trendleri bir kenara bırakın ve daha orjinal bir düğün organize edin. Üstelik bunun için fazla para harcamanıza da gerek yok. İşte kusursuz ve farklı bir düğün için uzak durmanız gereken trendler…

Slayt gösterileri mazide kaldı!

Çoğu düğünde tercih edilen slayt gösterilerinden uzak durun. Gelin ve damadın fotoğraflarından oluşan bu gösteriyi daha farklı bir şekilde organize edebilirsiniz. Mesela, fotoğrafları ekrana yansıtmak yerine masalara serpiştirin. Kır düğünü yapıyorsanız ağaçlara tutturabilirsiniz. Bunun gibi birçok sıra dışı fikir bulmanız mümkün.

İlk dansınız farklı olsun!

Düğünlerde klasikleşen ilk dansı orkestra eşliğinde yapmak yerine kendiniz bir parça belirleyin ve onu söyleyin. Hem söyleyip hem dans etmek, çok daha eğlenceli ve farklı olacaktır. Şarkı söylemek size sıcak gelmiyorsa, orijinal bir dans konsepti tercih edebilirsiniz.

Süslemelerde abartıya kaçmayın!

Özellikle masa süslemelerinde tercih edilen şamdanlar artık son derece demode. Şamdan yerine daha farklı objeler ve aksesuarlar kullanabilirsiniz. Hayal gücünüzü kullanarak harika süslemeler bulabilirsiniz.

Tüm geceyi tek bir gelinlikle geçirmeyin!

Düğünde tek gelinlik giymek, artık eskide kaldı. Aynı gelinlikle tüm geceyi geçirmektense birkaç tane gelinlik değiştirerek stilinizi konuşturabilirsiniz. Dans ve tempo giderek artacağı için, ilerleyen saatlerde gelinlik yerine rahat ve şık bir elbise tercih edebilirsiniz.

Demode taç fikirlerinden kurtulun!

Son yıllarda fazlasıyla tercih edilen çiçekli taçlardan kurtulmanın zamanı geldi. Çiçekli taçlar yerine farklı saç aksesuarları tercih edebilirsiniz. BuBunun yerine daha farklı tarzda saç tasarımlarına yer vermek gelin olarak sizi daha modern ve farklı kılar.

Bohem düğün konseptinden vazgeçin!

Pinterest’ten ilham alınan bohem düğünler artık sıradan hale geldi. Bunun yerine farklı ve eğlenceli temalar tercih etmelisiniz. Zevkinizi ve tarzınızı yansıtan fikirler, düğününüzü özgün kılacaktır.

Modası geçmiş fikirlerden uzak durun!

Şeker masaları, komik yazıların olduğu pankartlar artık eskiyen trendlerin arasında. Bu fikirleri bir kenara bırakın ve daha ortaya çıkartıcı dokunuşlar yapmak için fikirler düşünün. Mesela, düğünün olduğu alana küçük bir dekor yerleştirebilirsiniz. Böylece, düğüne gelenlerle birlikte unutulmaz karelere sahip olabilirsiniz.

Konuyla ilgili diğer yazılarımız:

Gelinlik almadan önce dikkat edilmesi gerekenler

En güzel gelin saçı modelleri

Gelin makyajı için ipuçları

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Kötü giden bir ilişki nasıl kurtarılır?

İlişkilerde dengeyi yakalamak çok önemlidir. Tüm ilişkiler incelik ve detaylarla süslenir. Bir ilişkiyi yürütürken dikkat etmeniz gereken bazı kurallar vardır ve bu kurallar aslında ilişkinizin sağlıklı biçimde ilerlemesi için şarttır. Peki, kötü giden bir ilişki nasıl kurtarılır? İlişki Danışmanı ve Yazar Candan Ünal ilişkilerin hassas noktalarını ve ilişkiyi kurtarmanın yollarını sizler için anlattı.

İlişkiyi kurtarmak için ne yapmalı?

İlişkiler kendi içinde bir dengeye sahiptir ve tıpkı bir satranç oyunu gibi, her hamlenizin karşılığı vardır. Tüm insan ilişkileri gibi, özel hayatınızda da sevdiğiniz kişiyle ilişkinizin detaylarının ne kadar hassas olduğunu fark etmeniz gerekir, yoksa dengeler bozulur ve sorunlar zamanla ilişkinizi yıpratarak parçalanmaya sürükleyebilir.

Olduğunuz gibi davranmaya çalışın!

İlişkilerin en büyük kabusu, olmadığınız biri gibi davranmanızdır. Birinden hoşlandığınızda onu elde edene kadar kendinizin dışında bir davranış biçimi belirler ve başkası gibi hareket ederseniz, üstünüze olmayan bir elbise gibi, bir süre sonra üstünüzden düşecektir ve gerçek haliniz eninde sonunda ortaya çıkar.

Önemli olan sizin gerçek kimliğiniz, davranışlarınız ve en doğal halinizle size ilgi gösteren ve seven insanla birlikte olmaktır. Önce siz kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin. Sonra başkasının sizi sevmesini bekleyin.

Sevdiğinizi değiştirmek için uğraşmayın!

Birinden hoşlandığınızda veya sevdiğinizde, ona şartlar koymayın. Nasıl siz değişmezseniz, onun da değişmesi mümkün değildir. Onun da size aynı şekilde yaklaştığını bir düşünün. Mesela sizden hoşlandığını ancak sizinle bir ilişkiye başlarken, ileride sizi istediği gibi değiştireceğini düşünüyor olsun. Hoşunuza gitti mi?

Bu her zaman büyük bir yanılgıdır. Birilerini şartlı sevmek, onu değiştireceğinize inanmak, bir ilişkinin en baştan bitişine hazırlamak gibidir. Eğer onu değiştirmeyi düşünüyorsanız, sevdiğiniz kişi o değildir.

iliskiminasisikurtabilirimmm-16

Bazen yalnızca dinleyin!

Aslında bu kural tüm ilişkilerin hassas noktasıdır. Karşımızdakini dinlemeyi öğrenmemiz gerekir. Onun gerçekten sizin tarafınızdan dinlenilmeye ihtiyacı olduğunu iyi anlamalısınız. Birine bir şey anlatırken, bize akıl vermesini istediğimiz çok az zaman olur. Zaten öyle bir durum olduğunda şu soruyu sorarız: “Sence ne yapmalıyım?” veya “Bana yardım eder misin?”

Eğer birisi sizden yardım istemiyorsa, ona akıl vermeyin ve bunu özellikle sevdiğiniz kişiye karşı yapmayın. Sadece gerçekten dinleyin. Dinlemek bir ilişkinin en temel hareketlerindendir. Bunu başarabilirseniz, sevdiğiniz kişiyle aranızda güçlü bir bağ oluşturabilirsiniz.

İki kişilik düşünmeyi öğrenin!

İyi ve sağlıklı bir ilişki yürütebilmek için, iki kişilik düşünmeyi de öğrenmelisiniz. Hayatınız boyunca tek başına yaşamış ve tüm kararları tek başına vermiş olabilirsiniz ancak bir ilişkiye adım attığınızda, eskisi gibi başınıza buyruk davranmamalısınız. Bir plan yaptığınızda, partnerinizin de bunu isteyip istemediğine veya durumunun uygunluğuna karşı hassas olmalısınız.

Ancak hemen burada belirtmem gerekir ki, iki kişilik düşünmek, tüm hayatınızı birine adamak değildir. Yani yine denge gerekir. Sizin bir birey olarak hayatınız ve yaşam alışkanlıklarınız var. Onun da! Bu ikisini ortak bir noktada birleştirmek üzerine adım atmalısınız. Kendinizi kurban pozuna sokmayın çünkü bu sağlıklı bir ilişki değildir.

Karşılıklı güven çok önemli!

Bir ilişkinin dengesi öncelikle güvenle kurulur. Öncelikle siz özgüveninizi yüksek tutun. Ardından ona olan güveninizi yükseltin. Eğer sevdiğiniz kişiye yalan söylüyor, onu beyaz bile olsa, küçük de olsa yalanlarla idare ediyor, kandırıyorsanız, karşınızdakini sorgulama hakkını kaybedersiniz. Önce siz dürüst ve doğru olacaksınız. Ve bir ilişkiye sürekli şüpheyle yaklaşıyorsanız, orada güvensizlik tohumları ekiyorsunuz demektir.

Eleştirme şeklinize dikkat edin!

Karşınızdakini eleştirmek çok kolaydır ve tabii suçlamak da! Ancak sağlıklı, iyi bir ilişki yaşamak istiyorsanız, direkt olarak eleştirmek, yargılamak anlamı taşır. Bundan uzak durmalısınız. Eleştirmenin şekli, karşınızdakini kırmanıza, onu yaralamanıza neden oluyorsa, bu doğru bir eleştiri değildir.

Eğer bir konuda rahatsız olduğunuzu hissediyorsanız, ona yaptığı davranışın karşısında kendinizi nasıl hissettiğinizi anlatmaya çalışın. Kendi hislerinizi ve olaylardan nasıl etkilendiğinizi, onun davranışları karşısında içinizde oluşan duyguları anlatın. Ve eleştirinizi yumuşatın. Onu kırmak değil, olayı çözümlemek istemelisiniz.

İlişkiyi kurtarmanın yollarını öğrendiniz.

İlişkiler hakkında diğer yazılarımız:

Erkeklerin hoşlanmadığı davranışlar

İlişkinizin tehlikede olduğunu nasıl anlarsınız?

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Siz en çok hangi konularda kavga ediyorsunuz?

Hemen her çift kavga eder. Kimileri sık, kimileri seyrek ve hemen hepsinin tartışma konuları birbirine benzer. En fazla tartışılan konuları İlişki Danışmanı & Yazar Candan Ünal sizler için anlattı. İşte çiftlerin en çok kavga ettiği konular…

Klozet kapağı sorunu

Çiftlerin evin içinde aniden gerilmelerine neden olan şeylerin başında tuvalet konusu geliyor. Özellikle şu kapağı kaldırma, kaldırmama tartışması! Bu klozeti kadınlar oturarak, erkekler ayakta kullandıkları sürece, bu tartışma hiç bitmeyecek gibi görünüyor. Diş macununu ortadan sıkma kavgasını da bu alana ekleyebilirsiniz.

Neden aramadın?

İşte ilişkilerin kabusu haline gelen iletişim kavgalarına bir örnek: Neden aramadın? Cevaplanmayan mesajlar ve aranmama halleri, tartışmaların son yıllarda en sık öne çıkan konuları olarak gündemde yerini alıyor.

Aile konusu hep kritik!

Her iki tarafın da aileyle ilgili hassasiyeti fazla olduğundan, senin annen şöyle yaptı, benimki böyle dedi tartışmaları hiç tükenmiyor. Ancak biz kadınların da bazı şeyleri affettiğinde unutmuyor olması sorunların başında geliyor, öyle değil mi?

İlişki durumu sorunu

İlişki durumunu bekar veya yalnız olarak tutan ve değiştirmeyenlerin, kavga çıkacağını bilmeleri gerekir. Eğer oraya ilişkisi var, evli gibi notlar düşülmüyorsa, bir volkanın patlaması an meselesidir.

Sosyal medya krizleri

Son 10 yılın en büyük sorunu, sosyal medyada paylaşılanlar yüzünden çıkan tartışmalar.” Neden profil fotoğrafında ikimiz yokuz?”, “Neden ikimizin fotoğraflarını paylaşmıyorsun?” gibi sorular, kavgaların çıkma sebepleri arasında listede üst sıralara doğru yükseliyor.

Kim o beğen yapan?

Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri, sürekli takip edilebiliyoruz. Bu yüzden tartışmalar da yoğunlaşıyor. Birisini beğendiğinizde veya sizin paylaştığınız bir fotoğrafa, caps veya yazıya beğen geldiğinde, bir tartışma çıkma ihtimali çok yüksek…

Özel günleri unutmak

Yıldönümü, doğum günü unutması da, en sık kavga konuları arasında yer alıyor. Akıllı telefonların alarmlarını kurmayı ihmal etmezseniz, akıllı telefonların aklını mesaj atmak dışında da kullanmış olursunuz.

Zamansız çevrimiçi olmak

Uyuyorum dedikten sonra çevrim içi olmak, en büyük kavga konuları arasında yer alıyor. “Kimle yazıştın?”, “Hani yatıyordun?”, “Beni uyutup milletle yazışıyor musun?” Bu sorular size de tanıdık geldi mi?

Fazla para harcamak

Eğer ortak bir bütçeniz varsa ve taraflardan biri planlanan bütçenin dışına çıkıyorsa, bu kavga için en temel konular arasında yer alıyor. Şu kredi kartı ekstrelerini ödeyeceğimiz gerçeğini unutmasak keşke…

İLİŞKİLERİ BİTİREN NEDENLERİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN!