Hayatın birçok alanında doğru kararlar verirken, erkekler konusunda yanlış mı yapıyorsunuz? İlişki danışmanı Candan Ünal, size yardımcı olacak öneriler sunuyor, yanlış erkeğe aşık olmanın nedenlerini açıklıyor.
Bazı kadınların lisedeki sevgilileriyle bir ömür boyu yaşamaları, sizin ise sürekli yeni doğru adam arama serüveninizin devam etmesi, sinirlerinizi bozuyor olabilir. Sürekli yanlış adamları seçerek, her seferinde hayal kırıklığı yaşamaktan yoruldunuz mu? Şikayet etmek yerine, bunun sebebini araştırmaya başlamalısınız. Öncelikle bu psikolojiden çıkın ve nerede yanlış yaptığınızı bulun.
Korkularınız sizi tetikliyor olabilir!
Bazen sırf yalnız kalmamak için veya karşınızdakinin iyi bir insan olduğunu düşündüğünüz için ilişkiye razı oluyor musunuz? Belki de bunu hayatınızın her alanında yapıyorsunuz. Ancak bir ilişkiye başlarken, toplama bilgisayar gibi, toplama bir adamla yola devam edemezsiniz.
Örneğin doktora gittiğinizde hastalığınız için sizi iyileştirmek için tam olarak çözümü olmayan, farklı bir tedavi uygulamak istese, bunu kabul eder miydiniz? O zaman kalp sağlığınız ve ruh sağlığınız için de, size uymayan bir adamı sadece yalnız kalmamak gibi korkularınız yüzünden kabul etmeyin.
Heyecanınız kalp gözünüzü kapatabilir!
Belki de tutkularınızın ve heyecanınızın peşinden o kadar hızlı koşuyorsunuz ki; yanından hızla geçtiğiniz güvenli limanları görmüyorsunuz. Gerçekten ne istediğinizi biliyor musunuz? Sağlam, sağlıklı ve kalıcı bir ilişki mi; yoksa kısa süreli tutkulu ve şehvet dolu bir aşk mı? Genellikle bu ikisini aynı yerde bulmak zordur. Bu yüzden bir karar verin.
Yanlış erkeği hemen fark edemiyorsunuz!
Bazı adamların üstünde kocaman harflerle “bana yaklaşma” yazar ama biz bunu görmezden geliriz. Onun öyle olmadığını veya sizin sevginizle düzeleceğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Sizden önce defalarca başkalarının denediği ve başaramadığı bir şeyi, sizin başaracağınızı düşünmenizi sağlayan nedir; daha önceki ilişkileriniz mi? Üstünde neredeyse kurukafa işareti bulunan erkeklerden uzak durun. Siz göremiyorsanız, çevrenizdekilere güvenin. Muhtemelen onlar sizden önce durumu fark ediyorlardır.
Kalp sesinizi dinlemiyor olabilirsiniz!
“Simyacı” romanında, “kalbini dinle, çünkü kalbin neredeyse; hazinen de oradadır” diye nasihatte bulunur. Gerçekten, çoğu durumda kalbinizin sesi, size doğru olanı söyler.
Biriyle ilk tanıştığınızda veya bazı şeyler ters gitmeye başladığında, içsesiniz size pek çok uyarıda bulunur. Ancak sezgilerinize güvenme yeteneğinizi kaybettiyseniz, içinizdeki ses ne kadar güçlü bağırırsa bağırsın, size kendini duyuramayacaktır.
Altıncı hissinizle, iç sesinizle, sezgilerinizle, siz ona ne diyorsanız onunla bir an önce barışın ve bir şeyin yanlış olduğunu hissettiğinizde, önüne bazı akılcı sebepler ve bahaneler koyarak iç sesinizi susturmaktan vazgeçin.
Gerçekleri kucaklamayı öğrenin!
Kötü bir ilişkiye balıklama atlamanın, kötü bir ilişkiyi devam ettirmenin en önemli sebeplerinden biri, içinizde yaşadığınız korkulardır. Yalnız kalma korkusu, özgüven eksikliği, rahatı bozmama isteği, kendini güvende hissetme hatası… Daha pek çok sebep yüzünden, aslında kötü gittiğini bildiğiniz bir ilişkiden kurtulmama yanılgısı içine girebilirsiniz.
Korkularınızla yüzleşin ve onları yenin. Eğer korkularınızın sizi ele geçirmesine izin verirseniz, hayatınız boyunca doğru insanla karşılaşma ihtimaliniz düşük olacaktır. Kendinizi sevin ve korkularınızdan arının. Ancak o zaman gerçekten sevildiğiniz ve içinde huzur bulduğunuz bir ilişkiyi yakalayabilirsiniz.
Candan Ünal
Yazar, ilişki danışmanı