Freud’a göre her bireyde aldatma eğilimi vardır. Peki, insanlar neden aldatır? Bu sorunun tek bir yanıtı yoktur, partnerden partnere, ilişkiden ilişkiye göre değişebilen nedenleri vardır.
Fiziksel ve duygusal aldatma nedir?
Bireyler ilişkiye başlarken konuşulmayan ama iki tarafın da bildiği bir sadakat sözü vermiş olurlar. Bu sözde temel bağlılığın iki taraf için de birbirlerine yönelik olması durumu söz konusudur. Aldatma bu temel bağın sarsılması, verilen sözün yerine getirilmeyişi demektir. Aldatma fiziksel veya duygusal olabilir. Fiziksel aldatma; var olan ilişki dışından bir bireyle fiziksel olarak yaşanan bir yakınlıkken, duygusal aldatma; var olan ilişki dışından bir bireyle yaşanan duygusal yakınlıktır; kişi duygusal kaynaklarını yani, zamanını, sevgi ve ilgisini başkasıyla paylaşmaktadır. Kimileri için fiziksel aldatma ilişkiyi bitirmek için bir nedenken kimileri için de duygusal aldatmanın daha ön planda olduğu görülmektedir.
Aldattıktan sonra barışmak…
Aldatma ilişkide bir problem olduğunun işaretidir. Taraflardan biri ilişkideki herhangi bir alanda ihtiyaç duyduğu tatmini bulamadığı için bu ihtiyacını karşılamak üzere başka birine yönelir. Peki aldatma ve aldatılma olaylarının yaşandıktan sonra ilişki kurtarılabilir mi? Eğer iki tarafta da ilişkiyi devam ettirmeye yönelik bir motivasyon varsa ilişkiyi onarmak mümkündür. Bu süreçte aldatma ve aldatılmaya sebep olan faktörlerin neler olduğunu belirlemek, ilişkideki eksik ve fazla yönleri saptamak, kişilerin ilişki beklentilerini birbiriyle paylaşması, duygu ve düşünce ifadesinin kolaylaştırılması yeni kurulacak ilişkinin eskisinden daha sağlam olmasını sağlayabilir.
Aldatma sonrası çiftler ne yapmalı?
Aldatma sonrasında bireyler panik halinde oldukları için ne yapacaklarını genelde bilemezler ve doğru olmayan davranışlara eğilim gösterirler. Böyle bir durumda direkt olarak bir çift ve aile terapistiyle görüşmek ilişkinin sağaltımı açısından en doğru hamle olacaktır. Bu süreçte temel duygulanımlar negatiftir ve kişiler birbirlerine öfke, nefret, hayal kırıklığı, ümitsizlik yansıtmasında bulunabilirler. Terapide bunların sağlıklı bir biçimde ifade edilmesiyle birlikte işlevsel olarak kullanılmaları mümkündür. İlişki sırasında yaşanan bu tür olayların konuşulması genellikle tercih edilmemekle birlikte ifade edilmeyen duygular birikerek daha da rahatsız edici bir hale gelebilir ve daha olumsuz sonuçlara yol açabilir. Rahatsızlık verse dahi bu konuyu konuşmak konunun yok sayılmasından çok daha faydalı olacaktır. Terapi odası bu konunun konuşulabileceği en güvenli alandır ve sağlıklı bir ayrılık ya da birliktelik sürecinin devamı için çiftlerin profesyonel yardım alması önerilmektedir.
Uzman Psikolog Sena Soysal