aglayan-uzgun-kadin
İlişki danışmanı Candan Ünal, ayrılık sonrası yapılması gerekenleri anlatıyor. Tavsiyeleri, kor ateş gibi yanan kalbinize su serpecek ve kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
Hiç kimse bir ilişkiye ayrılmak için başlamaz ancak şunu bilin ki; hiç kimse de bir ömür boyu sevmeye söz veremez. Verse de tutamayabilir. O zaman verilen sözlerin, konu aşk olduğunda hükmü kısa sürer. Neden derseniz? Çünkü insan dediğin değişir; fikirleri, beğenileri, duyguları, yaşama bakışı değişir.
Eğer aynı hızla ve biçimde değişmiyorsanız, yollarınız bir süre sonra ayrılır. Biriniz geride, biriniz ileride kaldığında, o ilişki de ömrünü bitiriyor demektir. Değişim her iki taraf için eşit biçimde gerçekleşmezse, duygulara da eskisi gibi sahip çıkmak mümkün olmayabilir. Yani, bırakın arabesk gözyaşlarıyla “ama bana söz vermişti” demeyi… İyi niyetli bir sözü, sürekli başına kakamazsınız. Ayrıca bu durum şimdi sizin için de geçerli olabilirdi. Söz verdiğiniz bir adamı, artık sevmiyor olabilirdiniz.
Peki, şimdi ne olacak?
Öncelikli bu durumu bir onur meselesi haline getirmeyin. Dünya üzerinde aynı gün ve aynı saat dilimi içinde ayrılan milyonlarca çift oldu. Siz de onlardan sadece biriydiniz ve yalnız değilsiniz. Dışarısı benzer olaylar yaşayan pek çok kırık kalple dolu. O yüzden abartmayın ve olayı kabullenin. “Vay benim gibi bir kadını nasıl bırakır” fikrine inananlar, en kolay bırakılanlardır. Ayrıca ölmezsiniz, eni konu ayrılık!
Yeni bir bakış açısı kazanın
Artık olan oldu ve yolunuza devam etmeniz gerekiyor. Elbette belli bir süre ağlayıp sızlayacaksınız, kalbinizin bir köşesi sürekli kanayacak ve canınız çok yanacak ama merak etmeyin bu da geçecek. Her ayrılık tıpkı ölüm gibi, ardından yas tutmayı gerektirir ancak yas süresini abartmayın. Çevrenizdekilerin yeter artık dediği yer var ya; işte orası sınırdır. Onsuz yaşayamayacağınızı düşünüyorsunuz ya, ondan önce gayet mutlu yaşıyordunuz, onu hatırlayın.
uzgun-ayrilik-mutsuz-kadin
Siz artık yeni bir yaşam alternatifine geçeceksiniz. Eski defterleri kapatmak için kendinizi zorlayın. Dişçide bile dişinizi çektikten sonra bir sızı oluyor. Kalp çekiyorsunuz burada, herhalde biraz acıyacak ama kendinize acıyarak ve kinlenerek durumu büyütmeyin.
Kafanızı toparlayın ve gelecek planlarınızdaki değişiklikleri ayarlayın. Şimdilik bu yolda tek başınıza yürüyeceksiniz ancak unutmayın siz yalnız değilsiniz! Sadece şu anda hayatınızda özel birisi yok. Sizi seven dostlar, aileniz ve sosyal yaşamınız varken, yalnız olmazsınız.
Bahanelerden kurtulun, sorgulamaları bırakın. Her şeyin bizim bilmediğimiz bir güç tarafından yönetildiğine ve bizim için hayırlı olduğuna inanın. Bu inanç size güç verir.
Bu durumdan ders çıkarın ve bundan sonra ilişkilerde ne yapmayacağınızı, ne yapacağınızı, bir ilişkiden ne beklediğinizi bulun. Dünyada en zor şey, ne istediğinizi bilmektir. Bu ayrılık acısı size nasıl bir ilişki istediğinizi öğretmiş olacaktır.
Bundan sonra razı olmayın ve gerçekten aradığınızı bulana kadar durmayın. Ayrıca iki gram gözyaşı döküp ayrılık acısı çektiniz diye aşka olan inancınızı kaybedecek kadar saf olmayın. Olursanız da bunun sadece sizin kaybınız olduğunu bilin. Emin olun, aşkın bu konuda sizden yana bir sıkıntısı olmaz. Ona inana ve onunla güzel geçinene milyonlarca insan var.
Sorunlardan kaçmak sizi mutluluğa götürmez. Acılarınızla yüzleşin, acılarınızı tanıyın, kendinizi tanıyın ve şimdi daha çok sevin. Kendinizi gerçekten sevmeyi öğrenin. Bunu başarırsanız, sizi saçma bir sebepten dolayı terk etmiş birinin ardından gözyaşı dökmemeniz gerektiğini bilirsiniz. Siz çok değerlisiniz. Bunu öğrendiğinizde gerçekten aşkı da hak etmeyi başarabilirsiniz….
Candan Ünal