Romantik ilişkilerin en önemli unsurlarında biri olan karşılıklı kurulan duygusal ve romantik bağ, birçok nedenden dolayı aşınabiliyor. Bu durum ise ilişkilerin geleceği için önemli sorunları doğuruyor. Böyle bir sorunun önüne geçmek için nelere dikkat edilmelidir? Bu yazıda, duygusal bağı güçlendirmek için dikkat edilmesi gereken konular üzerinde duracağız.
Aşk, ilişkiler için gereklidir ancak yeterli değildir. Söz konusu yeni başlamış bir ilişki veya uzun yıllar devam eden bir ilişki olsun, bütün ilişkilerin temelinde karşılıklı oluşturulmuş romantik bir bağ ve saygı yer alıyor. İlişkilerde bahsedilen karşılıklı bağı kurabilmek için zaman ve emek gerekiyor. Uzun süredir devam eden ilişki sorunları ve partnerlerin kişisel hayatında yer alan problemler, partnerler arasındaki bağı zayıflatabiliyor.
Partnerler arasında zayıflamış olan bağı tekrar güçlendirmek mümkün. Bunu yapmak için büyük ve abartılı jestlere gerek yok. Küçük adımlar da ilişkiyi kurtarıcı etkiye sahip olabilir. Burada önemli olan, bu küçük adımları devam ettirebilmek. Başta da belirtildiği gibi ilişkiler emek ister. Belki de aranızdaki bağın aşınması, birbiriniz için yeteri kadar zaman ve emek harcamamızın sonucu olabilir.
1- Ben Dilini Kullanın
Ben dili, bir insanın duygu ve düşüncelerini kendisini merkeze koyarak ifade etmesidir. Suçlayıcı değildir, karşı tarafın empati kurmasını sağlar ve asıl mesajı karşı tarafa doğru bir şekilde aktarır. İlişkilerde partnerlerin kendisini ifade ederken kullanabileceği en doğru ifade biçimidir. Örnek vermek gerekirse “Kendimi yalnız hissediyorum.” cümlesi, ben dili ile kurulmuş bir cümledir. Hiçbir suçlayıcı tarafı yoktur. Sen dili ile kurulmuş cümleler bir bakıma yıkıcı ve tehlikelidir. “Sen” ile başlayan cümleler genellikle yargılayıcıdır. “Senin yüzünden” şeklinde başlayan bir cümle, o konuşmayı olması gereken noktaya taşımaz. Yani kendimize ait fikir ve duygularımızı karı tarafa iletirken suçlayıcı ve itham edici bir tavırdan kaçınarak probleme odaklı ben dilinin kullanılması, en faydalı iletişim yolu olacaktır.
2- Birlikte Zaman Geçirin
Birlikte zaman geçirmenizi engelleyecek her şeyi dışarıda bırakın. Kesintiler ve dış uyaranlar olmadan vakit geçirmek, aradaki bağı güçlendirmek için etkili bir adım olabilir. Partnerler fiziksel olarak birlikte olsa bile zihinsel ve psikolojik olarak birbirlerinden uzak olmaları, birlikte vakit geçirmek olarak adlandırılamaz. Birlikte kaliteli vakit geçirebilmek önemlidir. Kaliteli vakit geçirmek için de dikkat dağıtıcı bütün unsurları ortadan kaldırmanız gerekir. Her iki partner, tamamen birbirine odaklanmış olmalıdır. Birbirinizle kaliteli vakit geçirmek için öncesinden plan yapabilirsiniz. Bu şekilde plan yapmak, günlük yaşamınıza da heyecan katacaktır.
3- Yeniliği Canlı Tutun
Uzun süreli bir ilişki içinde olmak partnerler için hem avantajlı hem de dezavantajlı durumlar yaratır. En büyük avantajı, partnerlerin birbirini iyi tanıdığı bir noktaya gelmiş olmalarıdır. Dezavantajı ise ilişkide “yeni” kavramının geçerliliğini yitirmiş olmasıdır. Birbirini uzun süredir tanıyan çiftler, birlikte yeni şeyler yapmakta zorlanabilir. Yeniliğin olmadığı yerlerde heyecan azalabilir. Bunun önüne geçmenin basit bir yolu var: Yeni aktiviteler deneyin, yeni yerler keşfedin. Yeni olanı denemeye açık olun. Bilinmeyeni keşfetme deneyimi, her ikiniz için heyecan verici olacaktır. Bu deneyimin heyecanını yaşarken bilikte olmanın keyfi ise bambaşka olacaktır.
4- Birbirinizin Hayatınıza Olan Katkısını Kabul Edin
Öncelikle partnerinizin hayatınıza olan katkısını gözden geçirin. Partnerinizin hayatınıza olan katkısını samimi bir şekilde kabul etmek önemli bir adımdır. Partnerinizin sizin için ne anlam ifade ettiğini ona göstermeye çalışın. Sizin ve çevreniz için yaptığı güzel şeyler için teşekkür edin. Verdiğiniz değeri büyük sürprizlerle ifade etmenize gerek yok. Teşekkür etmek ya da küçük bir iltifatta bulunmak, beklentilerin çok ötesinde anlamlar taşıyabilir.
5- Birbirinize Fiziksel Şefkat Gösterin
Partnerlerin birbirlerine fiziksel temasta bulunması, aralarındaki duygusal yakınlığı arttıracaktır. Araştırmalara göre fiziksel şefkat kişiye kendisini iyi hissettirir, buna yardımcı olacak hormonların salgılanmasına yardımcı olur, stresi azaltır ve partnerler arasındaki tatmin düzeyini yükseltir. Fiziksel şefkat eylemleri; sarılmak, el ele tutuşmak, kucaklaşmak ve dokunmak gibi eylemleri içerir.