Kategoriler
Aşk ilişkileri

5 Sağlıksız İlişki Modeli

Her ilişki, partnerlere has özellikler ve farklılıklar taşısa da büyük resme bakıldığında benzer özellikler görmek mümkündür. Elbette bütün ilişkiler özeldir. Ancak dünyanın hemen hemen her yerinde aynı özellikleri taşıyan ve aynı sorunlara sahip ilişkiler vardır. Bu benzerlikler ve farklılıklardan yola çıkarak bazı sağlıksız ilişki modelleri tespit edilmiştir. İşte bu yazıda, uzmanlar tarafından belirlenmiş olan sağlıksız ilişki modelleri üzerinde duracağız.

Sağlıklı bir romantik ilişki insana kendisini güvende, özgür ve mutlu hissettirir. Aynı şekilde sağlıklı ilişkilere sahip olan kişiler, kendisine değer verildiğini, saygı duyulduğunu hisseder. Madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak, sağlıksız ilişkiler ve beraberinde kişilere hissettirdiği olumsuz duygular da vardır. Sağlıksız bir romantik ilişki içinde olan kişiler kendisini bitkin, tükenmiş ve mutsuz hisseder.

Birçok kişi ne kadar farklı kişiyle ilişki kurmuş olsa da aynı sorunların, ilişkilerinde yine tekrarlandığını görür. Bunlara ilişki örüntüleri denir. Aslında her insan ilişki örüntüleri oluşturur ve yakın ilişkileri buna uygun bir şablona göre devam ettirir. İlişki şablonları ise sağlıklı ve sağlıksız ilişki modellerini doğurur. Bu ilişki modelleri, ilişkilerinde sorunlar yaşayan partnerler için bir kılavuz niteliği taşıyabilir. İlişkilerinde sorun yaşayan kişilerin kendi ilişkilerini tanımlamaları için bu modeller faydalı olacaktır. Biz de buradan yola çıkarak bu yazımızda 5 sağlıksız ilişki modelinden bahsedeceğiz.

1- Bağımlı İlişki Modeli

Bağımlı ilişkilerde bir partner, diğer partnerin bir işi tek başına yapmasına müsaade etmez, sürekli birlikte zaman geçirmeye yönelik planlar yapılır ve partnerlerin yalnız başına zaman geçirme ihtiyaçları görmezden gelinir. Bu tür ilişkilerde diğer partnere ihtiyaç duyma isteği genellikle korkudan kaynaklanır. Bağımlı ilişkilerde bir kişinin partnerini kaybetme korkusu zamanla duygusal bağımlılığa dönüşebilir. Kişilerin öz değeri ise ilişkinin kendisine bağlı hale gelir. Artık partnerler kendilerini sadece ilişkileriyle tanımlamaya başlar. İlişkilerin partnerlerin hayatında öncelik sırasında ilk sırada yer alması normaldir ama ilişkiler tamamen hayatın kendisi olmamalıdır. Bir ilişkinin beslenebilmesi için partnerlerin başka çevrelere yönelmesi ve partnerden bağımsız faaliyetler de yapması gerekir.

2- Aşırı Bağımsız İlişki Modeli

Bir insanın tüm dünyasının ilişkisinden ibaret olması ne kadar sağlıksızsa, partnerlerin birbirinden fazlasıyla bağımsız olması da bir o kadar sağlıksızdır. İlişkilerde bağımsızlık önemlidir ve gereklidir. Ancak gereğinden fazla bağımsız hareket etmek, partnerler arasındaki duygusal bağın oluşmasını engelleyebilir. Ayrıca bir partneri her zaman, her şeyin kendisine göre olmasını talep etmesi diğer partnerin özgürlüğünü de kısıtlar. Aynı zamanda ilişkiler, bir ortaklıktır. Bu nedenle kararların bir uzlaşıya varılarak birlikte alınması gerekir.

3- Bakıcı İlişki Modeli

Bir ilişki içinde bir partnerin diğer partnerin tüm sorumluluğunu üstlendiği, ona bakmayı ve iyileştirmeyi görev edindiği ilişkilerdir. İlişkilerde partnerlerin birbirinin sorumluluğunu üstlenmesi ve yeri geldiğinde birbirlerini hem fiziksel hem de ruhsal olarak yardım etmesi normal gözükse de partnerlerin büründüğü bakıcı rolünün sürekli devam etmesi sağlıklı değildir. Bu tür ilişkilerde “bakılan” partnerin böyle bir ilişki isteyip istememesi konusunda fikirleri önemli değildir. Bakıcı rolünü üstlenmeye hazır olan kişiler, kendileri için genellikle değiştirmek istedikleri partnerleri seçerler. “Bakıcı” konumunda olan partner, “bakılan” konumda olan diğer partnerden sürekli değişmelerini talep eder. Bu kişiler, karşı tarafı değiştirmek ve iyileştirmek için içgüdüsel bir çaba harcar.

4- Ebeveyn İlişki Modeli

Bazı kişiler, hem romantik ilişkilerinde hem de arkadaşlık ilişkilerinde, farkında olmadan karşı tarafın ebeveyni gibi davranabiliyor. Ebeveyn ilişki modeli, kendisine gereğinden fazla sorumluluk yüklenmiş çocukluk geçiren kişilerde, bir ailenin en büyük çocuğu olan veya güçlü bir anne ya da baba içgüdüsü olan kişilerde rastlanılan bir durumdur. Bu kişiler, partnerlerine yapılacak işlerle ilgili sürekli direktif verir ve görev ve sorumlulukları tekrar tekrar dikte eder. Romantik bir partnerden çok, ebeveyn rolünü üstlenirler. Bu ilişkilerde partnerler farklı roller edinir. Bir partner çocuk rolüne girer, diğer partner ebeveyn rolüne bürünür. Elbette böyle bir durum, ilişkilerin sağlıksız bir yöne doğru evrilmesine neden olur.

5- Eşitsiz İlişki Modeli

Bu ilişki modelinde, ilişkide neredeyse bütün kararları alan tek bir partner vardır. Baskın olan partner, ilişkiyle ilgili olan kuralları ve alışkanlıkları kendi belirler. Bu kişiler, tüm kararları kendisinin vereceği, yani direksiyonun başına kendisinin geçeceği ilişkileri tercih eder. Baskın kişiler, partnerlerinin duygularını kontrol etmek isterler ve kontrol altında tutmakta zorlanırlarsa daha fazla otoriter ve kontrolcü bir tavır takınırlar. Bu tür ilişkiler tam bir eşitsizlik örneğidir. Tek bir partnerin istekleri, duyguları ve düşünceleri geçerli hale gelir. Bütün sorumluluk ve kararlar tek bir partnerin tekeline geçmiş olur.