Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Kadınları aldatmaya iten 6 durum

Toplumumuzda genellikle erkeklerin aldattığına dair bir inanış var. Ancak, gerçek şu ki kadınlar da aldatıyor. Tabii ki, bu durum hiç sebepsiz olmuyor. Yazar Candan Ünal, kadınları aldatmaya yönlendiren olayları açıklıyor.

Erkeğin ilgisizliği aldatmaya itebilir!

Kadınlar duygusal olarak tatmin edilmek isterler ve karşılarından bu ilgiyi uzun süre göremezlerse, bir süre sonra başkalarının ilgisi ve yakınlığı, onlar için bir kurtarıcı gibi gelebilir. Samimiyet, fiziksel dokunuşlar, zihinsel ve ruhsal ilgi…

Cinsel tatminsizlik nedeniyle aldatabilir!

Eğer iyi ve düzenli bir cinsel hayatı yoksa, kadınlar bu ihtiyaçlarını karşılayacak başka partnerlere yönelebiliyorlar. Fiziksel tatmin, duygusal tatminden sıralamada daha sonra gelse bile, eksikler arttıkça, aldatma ihtimali de artıyor.

Rutinlik kadını aldatmaya yönlendirebilir!

Artık eşi parfüm kokmuyor, her şey sıradanlaşıyor ve ikili birbirlerine olan özenlerini kaybediyorlarsa, akşam eve gelen eş, “nasılsın” demek yerine, ne yemek olduğunu soruyorsa, kadın ve adam karşılıklı olarak bu rutinden sıkılabiliyorlar. Heyecan ve tutku arayışı kadını aldatmaya sürükleyebiliyor.

Kadınlar intikam için aldatabilir!

Eğer bir kadını aldatırsanız, o sizi affettiğini söylese bile, bir gün gelip bunun intikamını alıp almayacağını bilemezsiniz. Yapılan araştırmalar, kadınların intikam için aldatabildiğini söylüyor.

Beğenilmeyen kadın aldatabiliyor!

Eğer hamilelikten çıkıp bir doğum yapmış, kilo almış, kilo vermiş veya artık bedeniyle barışık değilse, üstüne bir de eşinin onu güzel bulmadığına inanıyorsa, eşi de sözleriyle bunu destekliyorsa, kadını beğenen birilerinin olması, bedeniyle barışması için önemli bir aldatma nedeni olabiliyor.

Bağımlılıktan kurtulmak için aldatabilir!

Eğer kendini birine veya bir ilişkiye fazlasıyla bağımlı hissediyorsa, bu bağımlılıktan kurtulmak için, aldatarak ilişkiden soğumayı tercih edebiliyor. Ancak bu her zaman işe yarayan bir taktik olmadığından, durumu tam tersine kötüleştirerek, o kişiye daha fazla bağlanmasına ve vicdan azabı hissederek, ilişkinin yanlış bağının güçlenmesine neden olabiliyor.

galeribanner7

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Mutlu bir ilişki için bunları yapmayın!

İlişkinizin uzun soluklu olması için dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Araştırmalara göre çiftler, bir takım hatalardan uzak durarak ilişki daha uzun ve mutlu bir hale getirebilir. ‘Yüksek Topuklar’ ekibi olarak ilişkide asla yapmamanız gerekenleri yazdık. Özel haberimizi okuyarak kadınların ilişkide yaptığı hataları öğrenebilirsiniz.

Seks için acele etmek

Eğer yeni bir ilişkideyseniz seks için asla acele etmeyin. Biraz klişe olacak ama cinsel birleşmeyi ne kadar ertelerseniz, karşı tarafı o kadar heyecanlandıracak ve sizi arzu etmesini sağlayacaksınız. Tabii, bu kural sadece yeni başlayan ilişkiler için geçerli. Eğer uzun soluklu bir ilişkiniz varsa, yapmamanız gereken hata; seks hayatında monotonluk! Farklı pozisyonlara ve denemelere her zaman açık olun.

Çok aramak ve her dakika yanında olmak

Birbirinizin özel hayatlarına müdahale etmek araştırmalara göre en sık yapılan ilişki hatalarından bir tanesi. Onun özel alanına girmeyin ve siz de kendi özel alanınıza onu sokmayın. Kendi arkadaşlarınız, kendi çevreniz ve hobileriniz olsun. Günün her saati onunla olmak zorunda değilsiniz.

Her şeyi anlatmak

Bazı özel sırları onunla paylaşmak kısa sürede sizi çözmesine izin verecektir. İlişkilerde mistik olmanız onun sizi her zaman merak etmesini sağlar ve ilişkiniz bu sayede daha sağlıklı olarak devam edebilir. Çok özel ve ailevi sırlarınızı onunla paylaşmak yerine arkadaşlarınıza anlatabilirsiniz.

Orgazm taklidi

Birçok kadının ne yazık ki başvurduğu bu taktik, ilişkinizin gerçekler üzerinde devam etmesini imkansız hale getirir. Eğer cinsel ilişkide istediğiniz zevki alamıyorsanız bunu ona belli edin ve gerçekten orgazm olacağınız pozisyonları deneyin. Cinsellik iki tarafında mutlu olmasıdır. Siz onu ne kadar mutlu ediyorsanız, o da sizi mutlu etmek zorunda.

Kendini ihmal etmek

Kendinizi ona adamayın. Siz değerlisiniz, güçlüsünüz ve mükemmel bir kadınsınız. O yüzden kendinizin farkında olun ve mutluluğunu asla ihmal etmeyin. İlişkideki bir problemi ona hemen belli edin ve çözüm önerisi aramaya başlayın. Hiçbir şeyi asla ertelemeyin. Kendi ihtiyaçlarınızı göz ardı ederek sürekli onu mutlu etmeye çalışmayın.

Kadınların ilişkide yaptığı hataları öğrendiniz.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Erkekler hakkında bilinmesi gerekenleri öğrenin!

Erkeklerin dünyasına yakından bakmak, davranışların arkasından yatan sebepleri öğrenmek istiyoruz, değil mi? ‘Yüksek Topuklar’ editörleri olarak erkeklerin nelerden hoşlandığını, nelere dikkat ettiğini araştırdık. İşte, erkekler hakkında bilinmesi gerekenler…

Erkek arkadaşım futbol maçı izlerken ona eşlik ettiğim halde, benim seyrettiklerimi çok “kız işi” buluyor. Bunun sebebi ne olabilir?

En küçük parçanızın bile onu “daha az erkeksi” görmesini istemiyor.

Erkeğin hesap konusunda rahat olması kötüye işaret midir?

Pek değil. Bazı erkekler hesabı ödeyen kadınlara bayılır.

İşleri batırdığınızda nasıl özür bekler?

Sadece göz teması kurun ve “özür dilerim” deyin.

Erkekler yatakta en çok hangi konuda kendilerine güvensizdir?

Orgazm taklidi yapıp yapmadığınız konusunda.

Erkekler kilo aldığınızı fark eder mi?

Bir ya da iki kilo alırsanız hayır ama beş kilo ve üzerini alırsanız emin olun hemen fark ederler.

Bir kızın yatakta çok vahşi olması, ona ciddi bakılmasını engeller mi?

Olabilir. İşinizi garantiye almak için vahşileşmeden önce kız arkadaş statüsüne girdiğinizden emin olun.

Sevgilim beni arkadaşlarıyla birlikte bir şeyler yapmak için çağırdığında içten mi, yoksa kibarlık mı yapıyor?

“İstiyorsan gel” diyorsa sadece kibarlık yapıyor demektir.

Ona çok fazla saç jölesi kullandığını nasıl söyleyebilirim?

Söylemeyin. Bunun yerine, jöle kullanmadığında saçlarının harika gözüktüğü konusunda iltifatlar yağdırın.

Bir erkeğin önünde gaz çıkardığımızda acaba komik ve rahat olduğumuzu mu, yoksa iğrenç olduğumuzu mu düşünür?

Çoğu bunu iğrenç bulur. Hatta bunu kendileri yaptığında bile!

Ünlüyü beğendiğinizde neden kıskançlık belirtisi göstermiyorlar?

Erkekler mantıklıdır ve o ünlüyle tanışma olasılığınızın çok düşük olduğunu bilirler.

Bir erkeğe sinirli olduğunuz anlarda “iyiyim, bir şeyim yok” dediğinizde size gerçekten inanır mı?

Araştırmalara göre, erkekler hislerinizi anlamak konusunda iyi olmasa da, aslında bu cümlenin kırmızı alarm olduğunun farkındadırlar.

Sevgilimin en yakın arkadaşımla kaynaşmasını nasıl sağlayabilirim?

İkisini birlikte maç izleyeceğiniz bir yere davet edin. Özellikle aynı takımı tuttukları durumda bu çok işinize yarayacak.

Kocamın artık çok fazla arkadaşı yok. Bu duruma kafayı takmalı mıyım?

Evet. Çünkü kendini dışlanmış hissetmeye başlayabilir. Yeni arkadaşlar edinebileceğiniz bir kursa yazılabilirsiniz. Örneğin bir dans dersine…

Erkekler ne zaman bir ilişkiye ciddi gözle bakmaya başlar?

Başkasıyla yatmadıklarını ve bundan hiç de şikayetçi olmadıklarını anladıkları zaman.

Erkek arkadaşıma beni üzdüğünü söylediğim zaman neden savunmaya geçiyor?

Sizi hayal kırıklığına uğrattığını düşündüğü için gardını alıyor.

Küçük penisli erkekler bunu bilir mi?

Evet, ama ortalamayı yakalama hayali kurarlar.

Peki, ona bunun sorun olmadığını nasıl belli edebilirim?

Penisinin boyutundan hiç bahsetmeyin. Sadece onu kullanma şekli konusunda iltifat edin.

İlk tanıştığınızda hangi hareketiniz yüzünden biraz kasıldığınızı düşünebilir?

Çok sık makyaj tazelediğinizde veya her yansımada nasıl göründüğünüzü kontrol ettiğinizde.

Erkek arkadaşım her markete gittiğinde beni arayıp bir şey isteyip istemediğimi soruyor. Acaba tampon/ped istemem uygun olur mu?

Rahatlık iyidir ama bunu ona gerçekten yapmak istiyor musunuz?

Neden her buluşmada deli gibi yemek yiyorlar?

Erkekler genellikle yedikleri şeyden o kadar hoşlanır ki, nasıl gözüktüklerini düşünmezler bile.

Erkekler hakkında bilinmesi gerekenleri öğrendiniz.

erkekaldatma

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Erkeklerin merak ettiği 5 soru

Erkekler dünyasını yakından tanımak isteyenler için Aşk ve İlişkiler yazarımız Candan Ünal, erkeklerin merak ettiği soruları ve cevaplarını açıklıyor!

Pek çok kadın gibi siz de birlikte olduğunuz erkeği mutlu etmek için değişik yöntemler uygulamak istiyor ve çoğu zaman ne yapacağınız bilemiyor olabilirsiniz. Erkeklerin de benzer durumda olduğu aklınıza geldi mi? Özellikle konu seks olunca… Erkeklerin kadınlardan istediği ama söylemeye çekindiği bazı konular var ancak vereceğimiz tepkiden veya kırılmamızdan korktukları için konuşmamayı tercih ediyorlar. İşte o önemli noktalar!

Sadece uzanmak yerine, biraz konuşabilir misiniz?

Sevişme esnasında bütün işi erkeğin yapmasını bekleyerek, yatağa uzanmak yerine, sevdiğiniz erkeği sözlerinizle ve tepkilerinizle destekleyebilirsiniz. Erkekler yaptıklarının tam olarak doğru olup olmadığını bilmedikleri için, çoğu zaman riske girmezler. Ancak sözlerinizle onu doğru yaptıkları konusunda teşvik ederseniz, yanlış noktaya baskı yapmaktan veya yanlış tarafa gitmek endişesinden erkekleri kurtarmış olursunuz.

Bizim için seksi olabilir misiniz?

Eve geldiklerinde seksi bir elbise, bir iç çamaşırı, iç gıcıklayıcı bir parfüm ve makyajla karşılanmayı çok istiyorlar. Arada bir onlar için striptiz veya kucak dansı yapmanıza bayılıyorlar. Onlardan önce kendiniz için zaman zaman böyle sürprizler yapabilir misiniz?

Bazen seksi başlatabilir misiniz?

Gerçekten bazı zamanlar seksi başlatan taraf olmanız çok hoşlarına gidiyor. Dokunma, okşama, öpüşme gibi bir adıma tarak, seksi başlatmanız, erkekleri oldukça tahrik ediyor. Onu istediğiniz, arzuladığınızı ve sevişmekten keyif aldığını gösteriyor.

Fanteziler dünyasını aralayabilir miyiz?

Kadınların kesin ve katı kuralları yüzünden, erkekler fantezilerini paylaşmaktan çekiniyorlar. Zaman zaman bu konu hakkında konuşarak, birlikte oyun oynamaya yönelebilirsiniz. Sormaya korkan adamlara, önce kendi fantezilerinizi anlatarak bir yol açmak da iyi fikir olacaktır.

İyiydi, ne demek?

Sevişmeden sonra “nasıldı” diye soran bir erkeğe iyiydi dediğinizde, kafasında 700 milyon sorunun daha oluştuğunu biliyor musunuz? Bir tek konu seks olunca, tek cevapla yetinemeyen erkekler için biraz daha açıklayıcı tabirler kullanmayı deneyin. Örneğin muhteşemdi, inanılmazdı, hayatımda yaşadığım en iyi orgazmdı, sen beni delirtiyorsun gibi.. İlişkiyi sonlandırmak veya sonsuza kadar o adamı yataktan soğutmak istiyorsanız; yüzüne alaycı bir şekilde gülümseyip, “daha iyilerini de görmüştüm canım” da diyebilirsiniz elbette….

Erkeklerin merak ettiği soruları öğrendiniz.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İlişkinizdeki iletişim kopukluğuna son verin!

Genel olarak çiftler bir problemle karşı karşıya kaldıkları zaman, bu problemi kendi aralarında çözme taraftarıdır. Her ilişkide tartışmalar ve fikir ayrılıkları yaşanabilir. Ancak, ilişkide iletişim kuramamak problemin büyümesinden ayrılığa kadar gidebilir. Uzman Psikolog Alara Köksal, sizler için ilişkide iletişim problemleri ve çözümleri hakkında faydalı bir yazı hazırladı. İlişkinizdeki iletişim kopukluğuna son vermek için özel haberimizi okumaya devam edin!

Sınırlara dikkat edin!

İletişimsizlikten kaynaklanan susmalar, geri çekilmeler zaman içerisinde küçücük bir problemi bile bir çığ haline getirebilir. Bir tarafın daha baskın geldiği, cümleleri daha iyi süslediği durumlar olabilir. Kendinizi savunduğunuzda bunun yetersiz geldiğini düşünebilirsiniz. O zaman dönüp geriye bakmak gerekir. Bu durum neden ve nasıl kaynaklandı? İlişkide tartışma uzamasın diye sustuğunuz dönemler oldukça fazla mı ya da partnerinize karşı fazla mı toleranslısınız?

İlişkilerde zaman zaman fikir ayrılıklarının olması oldukça olağan bir durumdur. Çünkü her insan biriciktir ve kendine özeldir. Yetiştiği aile, kültür ve toplum kişinin temelini oluşturur ve zaman içerisinde iki farklı insan bir araya gelerek ilişkinin tohumlarını atarlar. Her noktaya aynı bakış açısıyla bakmaları mümkün değildir. Nasıl ki tartışmaların fazlası yıpratıcı oluyorsa aynı şekilde ilişkilerde hiç tartışmama hali de dikkat edilmesi gereken bir soru işaretidir.

Suçlayıcı ve genelleyici olmaktan vazgeçin!

Herhangi bir olayda partneri doğrudan suçlamak ya da ‘sen zaten hep böylesin’ gibi genelleyici bir tavır sergilemek o an ki öfkenizi dışarıya yansıtmanıza yardımcı olabilir fakat bunun daha sonrasında daha büyük tahribatlara yol açabileceği kaçınılmazdır.

Her olayda kendinizi haklı görmeyin!

Zaman zaman kişi haklı olduğunu kanıtlamak adına tartışma yolunu o kadar çok tıkar ki karşı taraf ‘nereden bu konuya geldik’ demekten kendini alıkoyamaz. Bu noktada eldeki konudan bağımsız, farklı bir yola girersiniz ve iletişimi neredeyse yok denecek kadar azaltmış olursunuz.

Hoşunuza gitmeyen bir tavrı ya da tutumu içinize atmak ya da görmemezlikten gelmekte bir diğer iletişim problemini oluşturan etmenler arasındadır. Çünkü emin olun ki içinize attığınız her problem zamansız bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bu durum hem sizi öfkelendirir hem de karşı tarafı. Bu yüzden sıkıntı duyduğunuz konuyu partnerinize anlaşılabilir bir şekilde aktarmaktan çekinmeyin. Değer yargılarınıza aykırı gelen düşünceleri içinize atmak ilişkiye sağlıklı bir şey kazandırmaz aksine sizi öfkeledirir ve ilişki ve iletişim gücünü oldukça olumsuz etkiler.

İlişki bir ego savaşı değildir. Bu yüzden karşınızdaki kişi sizi eleştirdiği zaman korumacı savunmacı bir hal takınmak ya da kıyaslama içerisine girmek ilişkiyi oldukça yıpratan nedenler arasındadır.

Empati kurmayı unutmayın!

Empati kurmak, hayatın her alanında size farklı kapılar sunar ve başka çerçevelerde olayı incelemenizi sağlar. Karşı tarafın size neden bu şekilde davrandığını ya da neden o sözleri sarfettiğini anlamak, olaya onun çerçevesinden bakmak belki de çığ gibi büyüyen bir tartışmanın alevlerini söndürebilir.

Çok klişe gibi görünse de fikir ayrılıklarına saygı gösterilmesi ilişkinin dinamiği açısından son derece önemli bir durumdur. Partneri devamlı bağırıyor, küsüyor ya da kızıyor diye her denileni onaylamak hem kişinin kendisini pasif görmesine neden olur hem de ilişkiye dair soru işaretlerinin başlıca kaynağını oluşturur.

Kendinizi karşı tarafa yeterli bir şekilde ifade edemiyorsanız ve kavgalar gün geçtikçe büyüyorsa neler yapmalısınız?

Eğer her yolu denediğiniz ve yine de karşı tarafa kendinizi ifade edemediğinizi, sorunların bir çözüme kavuşmadığını düşünüyorsanız öncelikle durup ruhen kendinizi dinleyin. Çünkü karmaşaya girmiş, arap saçına dönmüş bir ilişki ve iletişim bazen sizler ne yapsanız da çözülmeyebilir. Kurtarayım düşüncesiyle girdiğiniz her yol ilişkinizi daha farklı boyutlara sürükleyebilir. Başka problemlere neden olabilir. Çünkü bu noktada sağlıklı iletişim ne yazık ki ortadan kaybolmaya yüz tutmuştur.

Eş-dost desteği oldukça önemli bir faktör fakat yönlendirmeler her zaman sağlıklı sonuçlar doğurmayabilir. Yazımın başında da söylediğim gibi her insan biriciktir ve her olaya verdiği tepkiler farklıdır. Yakın bir dostunuzun kendi ilişkisini baz alarak sizi yönlendirmede bulunması işe yaramayabilir aksine karmaşıklığı daha da tetikleyebilir.

Öncelikle çift/aile danışmanlığı almanız için illa ki yolun sonuna gelmiş olmanız gerekmiyor. Hayatın her alanında olduğu gibi bu noktada da erkenden destek almak, tıkanan yolları açıp, çözüme kavuşturmak hem sizin hem de partneriniz için oldukça sağlıklı olacaktır. İşinde uzman bir terapist her iki tarafa da nötr yaklaşım sergileyerek, terapiye özgü metodlarla ilerleyerek sağlıklı karar vermenize yardımcı olacaktır.

Uzm. Psikolog Alara Köksal

Cinsel Terapist & Aile ve Çift Terapisi

Halaskargazi Mh. Zafer Sk. No:46 Modern İş Merkezi Ofis No: 301

Köksal Psikolojik Danışmanlık

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Cinsellikte mutlu olmak için tavsiyeler

Cinsellik biraz daha kendini göstermeye başlamış bir kavram olsa da tam anlamıyla doğru bilgiye ulaşmak ve bu konu hakkında konuşabilmek her zaman mümkün olmuyor. Cinsellik, konuşulmadığı gibi farklı kaynaklardan ya da kulaktan duyma bilgilerle öğreniliyor. Peki, bu durumun önüne geçmek ve cinsellikte mutlu olmak için ne yapmalı? Uzman Psikolog Alara Köksal, sizlere cinsellikte mutlu olmak için tavsiyelerde bulunuyor.

Cinsellik nedir?

Farklı kaynaklar ve kulaktan duyma bilgiler kişiye doğru bilgi vermekten ziyade hem yanlış bilgiler veriyor hem de cinselliği korku haline getirebiliyor. Abartılmış ilk gece hikayeleri, kızlık zarına atfettirilen büyük anlamlar kadınları, performansa dayalı abartılmış hikayeler, porno sitelerindeki uzun metraj filmler ise erkekleri korkutan veya cinsellikten soğutan nedenler arasında.

Cinsellik, hayati bir olgu olmasa bile temel bir ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Aynı zamanda, cinsellik sadece penis ve vajina birleşmesinden ibaret bir durum değildir. Ön sevişme, partnerlerin birbirinin dilini anlaması ve açık ifade ediş şekilleri ise cinselliğin seyrini belirleyen önemli kıstaslardandır.

Genel olarak kadınlar partnerlerine karşı açık bir şekilde istek ve beklentilerini ifade etmekten çekinirler. Bunun nedeni, toplumsal olarak cinselliğin ayıp, günah ve yasak olarak algılanmasıdır. Bu olguyu ayıp olarak gören kadın, partnerine karşı bir utanç duyabilir isteklerini dile getiremediğinden ilişkiden haz alma boyutu minimuma inebilir.

Ön sevişme süresinin önemi

Seks, kişilerin maksimum düzeyde haz duydukları eğlenceli ve son derece keyifli bir tanım olarak açıklayacak olursak bunun temel taşının ön sevişme olduğu unutulmamalıdır. Sevişme süresi ne kadar uzun tutulursa -yeterli oranda- kişiler bedensel anlamda birbirlerini daha iyi tanır. Haz duyulan bölgeler, kimin neyden ne şekilde hoşlandığı gibi önemli bileşenler sevişme esnasında kendisini gösterir. Ek olarak sevişme süresinin yeterli oranda uzun tutulması stres yaşayan bir kişinin stres düzeyini minimuma indirir. Yani vajina ıslandı, penis erekte oldu diye hemen birleşme gerçekleşecek diye bir kural yok.

Cinsel birleşme esnasında iletişim de son derece önemlidir. Kişi illaki belirli bölgelerden haz alacak diye bir kural yoktur. Erojen bölge dediğimiz alanlar kişiden kişiye göre değişir. Örneğin, bir kadın ya da bir erkek diz kapağından bile haz duyabilir. Partnerlerin bunu bilmesi, aktif ve eğlenceli bir cinsel yaşantı yaşaması için oldukça önemlidir.

Önemli kriterlerden biri onaylama

İlişki esnasında, ‘bundan hoşlanıyor musun?’, ‘bu şekilde devam edelim mi?’ gibi sorular sormak ve geri bildirimler almak ilişki esnasındaki yaklaşım tarzınız açısından oldukça önemlidir. Dikkatinizi dağıtacak, durumla alakasız sohbetlerden bahsetmiyorum. Kişinin kendi bedenine duyacağınız saygıya değinmek istiyorum. Kişiyi kendi istek ve beklentilerinize göre hareket ettirmek bu aktiviteyi keyif almaktan ziyade işkenceye dönüştürebilir. Bu durum da kişiyi ve ilişkiyi doğrudan etkiler.

Bahsettiğimiz ön sevişme, iletişim ve onaylama aslına bakacak olursanız bir zincir gibi birbirini takip eden üç önemli etmen. Hepsi birbirlerinden beslenen ve aynı doğrultuda ilerleyen kavramlar. Sevişme, seks toplum açısından çok farklı yorumlanıp gelişigüzel yaşanabiliyor. Sadece ‘ihtiyaç’ olarak algılanabiliyor ya da tek bir tarafın yönetmesi, tek bir tarafın isteklerinin yerine gelmesi üzerine kurulu olabiliyor. Bu şekilde cinsel yaşantısını devam ettiren kişilerin cinselliğe olan bakış açıları ve aldıkları haz zaman içerisinde minimuma indiği için, çatışmalar kendini göstermeye başlıyor.

Bu yüzden kavramların gerçek anlamlarına dikkatle yönelmeli, partnerler, sözel ve bedensel anlamda birbirlerini dinlemeyi ihmal etmemelidir. Seks belirli kuralları olan bir olgu değildir. Siz neyden, ne şekilde, ne kadar çok zevk duyuyorsanız seks odur.

Uzm. Psikolog Alara Köksal

Cinsel Terapist & Aile ve Çift Terapisi

Halaskargazi Mh. Zafer Sk. No:46 Modern İş Merkezi Ofis No: 301

Köksal Psikolojik Danışmanlık

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

Çiftleri aldatmaya iten nedenler nelerdir?

Freud’a göre her bireyde aldatma eğilimi vardır. Peki, insanlar neden aldatır? Bu sorunun tek bir yanıtı yoktur, partnerden partnere, ilişkiden ilişkiye göre değişebilen nedenleri vardır.

Fiziksel ve duygusal aldatma nedir?

Bireyler ilişkiye başlarken konuşulmayan ama iki tarafın da bildiği bir sadakat sözü vermiş olurlar. Bu sözde temel bağlılığın iki taraf için de birbirlerine yönelik olması durumu söz konusudur. Aldatma bu temel bağın sarsılması, verilen sözün yerine getirilmeyişi demektir. Aldatma fiziksel veya duygusal olabilir. Fiziksel aldatma; var olan ilişki dışından bir bireyle fiziksel olarak yaşanan bir yakınlıkken, duygusal aldatma; var olan ilişki dışından bir bireyle yaşanan duygusal yakınlıktır; kişi duygusal kaynaklarını yani, zamanını, sevgi ve ilgisini başkasıyla paylaşmaktadır. Kimileri için fiziksel aldatma ilişkiyi bitirmek için bir nedenken kimileri için de duygusal aldatmanın daha ön planda olduğu görülmektedir.

Aldattıktan sonra barışmak…

Aldatma ilişkide bir problem olduğunun işaretidir. Taraflardan biri ilişkideki herhangi bir alanda ihtiyaç duyduğu tatmini bulamadığı için bu ihtiyacını karşılamak üzere başka birine yönelir. Peki aldatma ve aldatılma olaylarının yaşandıktan sonra ilişki kurtarılabilir mi? Eğer iki tarafta da ilişkiyi devam ettirmeye yönelik bir motivasyon varsa ilişkiyi onarmak mümkündür. Bu süreçte aldatma ve aldatılmaya sebep olan faktörlerin neler olduğunu belirlemek, ilişkideki eksik ve fazla yönleri saptamak, kişilerin ilişki beklentilerini birbiriyle paylaşması, duygu ve düşünce ifadesinin kolaylaştırılması yeni kurulacak ilişkinin eskisinden daha sağlam olmasını sağlayabilir.

Aldatma sonrası çiftler ne yapmalı?

Aldatma sonrasında bireyler panik halinde oldukları için ne yapacaklarını genelde bilemezler ve doğru olmayan davranışlara eğilim gösterirler. Böyle bir durumda direkt olarak bir çift ve aile terapistiyle görüşmek ilişkinin sağaltımı açısından en doğru hamle olacaktır. Bu süreçte temel duygulanımlar negatiftir ve kişiler birbirlerine öfke, nefret, hayal kırıklığı, ümitsizlik yansıtmasında bulunabilirler. Terapide bunların sağlıklı bir biçimde ifade edilmesiyle birlikte işlevsel olarak kullanılmaları mümkündür. İlişki sırasında yaşanan bu tür olayların konuşulması genellikle tercih edilmemekle birlikte ifade edilmeyen duygular birikerek daha da rahatsız edici bir hale gelebilir ve daha olumsuz sonuçlara yol açabilir. Rahatsızlık verse dahi bu konuyu konuşmak konunun yok sayılmasından çok daha faydalı olacaktır. Terapi odası bu konunun konuşulabileceği en güvenli alandır ve sağlıklı bir ayrılık ya da birliktelik sürecinin devamı için çiftlerin profesyonel yardım alması önerilmektedir.

Uzman Psikolog Sena Soysal

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İlişkilerdeki sorunlar nasıl çözülür?

İlişkilerde asıl aradığımız şey nedir? Neden birine yakınlık duyarız? Neden aşık oluruz? Aşk hep sürer mi? Aşk zamanla sevgiye mi dönüşür? Duygularımızı kontrol etmek mümkün mü? İlişkilerdeki sorunlar nasıl çözülür? Tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası Yüksek Topuklar’da!

İlişki nedir?

İlişki kavramı sözlükte ‘’iki ya da daha çok şey arasındaki karşılıklı ilgi, bağ, kişileri birbirine bağlayan yakınlık, dostluk’’ tanımlarıyla karşımıza çıkar. Arka planda iki kişinin de ihtiyaçlarının karşılanmasının amaçlandığı bir birlikteliktir. Benzerlik, yakınlık, istenen nitelikler, karşılıklı beğeni, uyarılma, sosyal etkenler, isteklilik ve gizem bir ilişkinin başlaması için gereken niteliklerden bazılarıdır. Kişiler bu noktalarda arzu ettikleri hissi yakalayabildiklerinde bir ilişkiye başlama ve onu sürdürme isteği duyarlar. Kadın ve erkeğin kişilik yapılarındaki temelli özellikler ilişkilerdeki seyrin nasıl olacağını belirleyen en önemli faktörlerdendir. Kusurluluk, kuşkuculuk, terk edilme, duygusal yoksunluk, mükemmeliyetçilik yapılanmaları iletişimi zora sokabilecek durumlar olarak karşımıza çıkar.

İlişkide sorunları çözmek için ne yapmalı?

İlişkilerde belirli bir seyir dönemi olduğu görülür. Başlangıç ve sürdürme dönemleri vardır. Kişinin kendini başlangıçta nasıl hissettiği ile ilişki içinde nasıl hissettiği değişebilen bir durumdur. Burada kişinin hayal kırıklığı yaşamayı engellemek için ilişki içinde hep aynı histe kalmayı beklememesi kilit noktadır. Eğer çiftler ilişki içinde bu beklentide olursa çaresizlik, umutsuzluk, yargılama ve suçlama gibi duygularla kendilerini daha da çıkmaza sürükleyebilirler. İlişkiyi yaşayan bireylerin dinamikleri kadar bu dinamiklerin ilişkiye yansımasıyla birlikte oluşan ilişki dinamiği üzerine de konuşulmalıdır. Bireylerin yaşadıkları olumlu ve olumsuz her şeyi konuşabilmeleri, ortak bir dil oluşturup bunun üzerinden bağlantı kurabilmeleri ilişkinin sağlıklı bir biçimde sürmesini sağlayacak ana ögelerden biridir. Çiftin yaşadığı ilişkiyi ve ilişkinin içindeki benliğini tanıması mutlu bir birlikteliğin oluşturulmasında son derece etkilidir.

İlişkilerde yaşanan sorunlar hakkında bireylerin profesyonel destekten yararlanmaları ilişkinin tekrar yapılanması ve kurtulması ya da sağlıklı bir biçimde sonlandırılması için gereklidir.

Psikolojik Danışman Sena Soysal

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İlk cinsel deneyimle ilgili 10 önemli bilgi

Kadınların cinsel anlamda yaşadığı ilk deneyim daha sonra devam edecek olan cinsel hayatını fazlasıyla etkiliyor. Bu nedenle ilk cinsel birleşmenin nasıl olacağını bilmekte fayda var. Cinsel hayatınızın olumsuz etkilememesi adına, ‘Yüksek Topuklar’ ekibi olarak hazırladığımız haberimizi okumaya başlayın. İlk cinsel deneyim hakkında bilgi sahibi olun…

İlk cinsel deneyim nasıl olmalı?

Kadınlar için ilk cinsel ilişki deneyimi büyük önem taşır. Çünkü ilk deneyimle beraber kadınların kafasında cinsellikle ilgili fikirlerin temelleri atılır. İlk cinsel ilişki deneyimi doğal hale getirmek ve sorunsuz yaşamak için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.

Bir kadın için ilk cinsel ilişki deneyimi, kızlık zarının aşılmasından kaynaklanan ağrı ve kanamadan ibaret olabilir. Bu durumu en hafif şekilde atlatmak için partnerinizi önceden aşağıda bahsettiğimiz konularda bilgilendirebilirsiniz.

İlk cinsel ilişkide kadın ve erkek ne yapmalı?
•Kadınlar ilk cinsel ilişki deneyimlerini yaşamaya hazır değillerse bunu mutlaka partnerleriyle paylaşmalıdır. Erkekler bu konuda kadınlara karşı anlayışlı olmalıdır.
•Çift ön sevişmeyi ne kadar uzun tutarsa ilk cinsel birleşme o kadar rahat gerçekleşir. Özellikle kadınlar ön sevişmeyi kontrol eden taraf olmalı. Böylece hazır hissettikleri an ilk cinsel birleşme yaşayabilirler.
•Kadınlar ilk cinsel ilişkinin neden olacağı ağrı ve acıyla ilgili yaşadıkları korkuları rahatça dile getirmelidir. Erkekler bu korkulara yumuşak bir tutum sergilemeli ve zorlayıcı hareketlerden kaçınmalıdır.
•İki taraf da cinsellik hakkındaki görüşlerini rahatça dile getirmeli ve bunun ne kadar doğal bir süreç olduğunu bilmeli.
•İlk cinsel ilişki sırasında erkekler mutlaka prezervatif kullanmalıdır. Prezervatif kullanımı cinsel yolla bulaşan hastalıklara engel olacaktır.

İlk cinsel birleşmede acı olur mu?

Çoğu kadının kızlık zarı, ince ve esnek yapıdadır. İlk cinsel birleşme deneyimi yaşayacağınız zaman ön sevişme süresini uzun tutmanız, vajinadaki kayganlığı artırır. Böylece birleşme esnasında hissedeceğiniz acı azalır. Birleşme esnasında partnerinizin de yumuşak davranması önemlidir. Zorlayıcı hareketler canınızı yakabilir. İlk birleşme anı ne kadar zevk dolu ve acısız olursa cinsellik hakkındaki düşünceleriniz o kadar olumlu gelişir.

İlk cinsel birleşmeden sonra kanama olur mu?

İlk cinsel birleşmeden sonra kanama olmaması bakire olmadığınız anlamına gelmez. Kızlık zarının yapısı her kadında farklılık gösterir. Bazı kadınların kızlık zarı çok esnektir. Bir de vajinadaki kayganlık fazlaysa ilk birleşmede kızlık zarı olduğu gibi kalır. Bazı kadınlarda ise kanama çok az gerçekleşir. Bunun nedeni kızlık zarı üzerinde bulunan damarların çok az olmasıdır.

İlk cinsel ilişkiden sonraki kanama ne kadar sürer?

Genelde ilk cinsel birleşmeyle başlayan kanama yarım saat kadar sürebilir. Eğer kızlık zarında daha geniş bir yırtık oluşmuşsa bu kanama daha şiddetli ve uzun olur. Şiddetli kanamalarda, jinekolojik bir müdahaleye başvurabilirsiniz. Bu müdahaleyle kızlık zarındaki yırtık onarılarak kanama durdurulur.

Kızlık zarının kalınlığı ilk cinsel birleşmeyi etkiler mi?

İlk cinsel birleşme, başarısız olabilir. Bazen bir iki denemeden sonra cinsel birleşme yaşanır. Ancak bu durumun kızlık zarının kalınlığıyla ilgisi yoktur. İlk cinsel birleşmede başarısız olunmasının sebeplerinden biri, kadının kendiniz hazır hissetmemesidir. Tam cinsel birleşme yaşanacağı sırada kadın kendini sıkar ve kayganlaşmaya engel olur. Dolayısıyla penis vajinaya girmekte zorlanır. Bu zorlanma canınızı yakacağı için cinsel ilişkiye girmekten vazgeçilir.

Kızlık zarının kalın olması cinsel birleşmeyi etkileyen ender nedenlerdendir. Cinsel birleşme esnasında yaşanan başarısızlık daha sonra yaşanacak cinsel ilişkileri de olumsuz etkileyebilir.

Cinsel birleşmede prezervatif kullanımının önemi

Bir doğum kontrol yöntemi olan prezervatif ilk cinsel ilişkide kullanılmalıdır. Bulaşıcı hastalıklara yakalanmamak için en etkili yöntem prezervatiftir. Ancak ilk cinsel ilişki sırasındaki zorlanmalar nedeniyle prezervatif yırtılabilir. Ön sevişmeyi uzun tutarak vajinanın kayganlığını artırabilirsiniz.

İlk cinsel ilişki deneyiminden sonra düzenli olarak bir kadın doğum uzmanına görünmenizi tavsiye ederiz. Böylece hem cinsellik ve korunma yöntemleri hakkında bilgi sahibi olursunuz hem de cinsel sağlığınızı korursunuz.

Kategoriler
Aşk ilişkileri Uncategorized

İlk cinsel ilişki nasıl olmalı?

İlk cinsel ilişki hakkında hala birçok bilinmezlik, yanlış bilgi mevcut. Kişiler cinselliğe dair bir şey paylaşmaktan ya da konuşmaktan oldukça çekimser bir tutum sergilemekte. Fakat inkar edilmeyecek bir gerçek var ki cinsellik kavramı hayatın ayrılmaz bir parçası. Uzman Psikolog Alara Köksal, sizlere ilk cinsel ilişki hakkında faydalı bilgiler veriyor.

İlk cinsel deneyimle ilgili gerçekler

Öncelikle kişiler ne zaman ilişki yaşayacağına, bir zorundalık duymadan kendileri belirlemeli. Birtakım kriterler örneğin 18 yaş üstü olması, kişinin herhangi bir alkol-madde gibi kendinden geçecek tesirler altında kalmaması ve her iki tarafında bunu istemesi gerekmektedir. Bu şartlara uyulmadığında her iki tarafta da kalıcı hasarların, travmaların yaşanma olasılığı oldukça yüksektir.

Bilinmezlik korkuyu doğurur. İlk defa cinsellik yaşayacak kişi ya da kişiler etraftan duydukları olumsuz deneyimlerden dolayı kaygılandırabilir. Kadınlarda kanamanın çok olması ya da hiç olmaması, acı duyacağı korkusu, erkeklerde ise sertleşme problemi ya da erken boşalma gibi performans kaygıları endişe durumunu daha çok artıran etmenler arasındadır. İlk başta da belirttiğim gibi bunun en önemli nedeni cinselliğin belirli boyutlarda konuşulmasından ya da hiç konuşulmamasından internet üzerinden edinilen yanlış bilgilerden ve kulaktan duyma saptırılmış bilgilerden kaynaklıdır.

Bilinen bir gerçek var ki kadınlar bu noktada daha çekingen bir tutum sergiliyor. Yetiştirilme tarzı, kültürel yapı, bekaretin namus timsali olarak gösterilmesi bir erkeğe oranla kadını daha çok etkilemekte. Daha öncesinde biriyle bir ilişki yaşamadıysan yani ilk kez ilişkiye gireceksen kanamanın olması kaçınılmaz gibi bir mit var ve bu oldukça yaygın hala günümüzde geçerliliğini koruyan yanlış bir kavram. Kanama olmadığı takdirde boşanmalar, şiddet ve hatta ölümle sonuçlanan durumlar söz konusu olabiliyor.

Kadın eğer ki ilk kez cinsel birliktelik yaşayacaksa bu noktada partnerin kişiyi rahatlatması, stres faktörlerinin ortadan kaldırılması son derece önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra iki kişi arasında yaşanacak olan cinsellik olabildiği ölçüde açık bir şekilde konuşulmalı istek ve beklentiler her iki tarafında onay vereceği çerçevede şekillenmelidir. Örneğin pozisyon şekilleri; anal, oral yolla birliktelik gibi…

İlk gece nasıl olmalı?

Eğer evlendiyseniz ilk gece yani gerdek gecesi denilen bir kavram var. Bu bana kalırsa ilk kez cinsel birliktelik yaşayacak olan kişinin stresini iki katına çıkarabilen bir olgu. Düğün stresi, yorgunluğu hem de o geceye dair duyulan endişe kişide bir takım olumsuz belirtiler doğurabilir. Örneğin erkekte strese ya da yorgunluğa bağlı olarak sertleşme problemi görülebilir yine aynı şekilde kadında vajinada kuruluk ya da ilişki gerçekleşse bile ağrılı bir cinsel ilişki yaşayabilir. Bu durum daha sonra yaşanacak olan cinsel yaşantıları olumsuz anlamda etkilemesi oldukça yüksektir. Erkekte performansa bağlı kaygılar (acaba yine mi sertleşemeyecek) kadında ağrıya bağlı olarak geri çekilmeler yaşanabilir. Bu noktada belirli olgulara değil de kişilerin ne zaman hazır olduğuna bakılması en sağlıklısı olacaktır. Yani ilk gece cinsel ilişkiye girilecek gibi bir kural yoktur buna çiftler karar vermelidir.

Hep birliktelik diyoruz fakat bilinmesi gereken önemli bir nokta var ki birliktelik dediğimiz şey sadece penisin vajinaya girmesi durumu değildir. Bu noktada ön sevişmenin önemi oldukça fazladır. Ön sevişme partnerlerin birbirlerini daha iyi tanımasına nelerden haz alıp almadıkları konusunda güzel bir belirleyici olur. Belki de hiç tahmin etmediğiniz bu yaşınıza kadar bilmediğiniz bir bölgeniz size büyük bir haz sağlıyor. O yüzden ön sevişme süresinin yeterli oranda uzunluğu cinsel ilişkinin kalitesi açısından yararlı olmakla birlikte bunu ilk kez yaşayacak olan kişilerin hem rahatlamasını hem de daha kolay bir birliktelik gerçekleştirmelerini sağlar.

İlk gece korkusu nasıl geçer?

İlk gece korkusu yaşayan kişi ya da kişilerin evlilik danışmanlığı-cinsel ilişki danışmanlığı alması, net ve kesin bilgilerle olaya yaklaşım sergilemesi, internetten edinebileceği yanlış bilgi kirliliğini önlemekle birlikte cinsel yaşam kalitesini oldukça olumlu etkileyecektir.

ilk cinsel ilişki hakkında faydalı bilgiler edindiniz.